Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan kriz, üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Rusya, Ukrayna’dan istediğinin çoğunu almış durumda. Ayrıca Avrupa’ya da istediği mesajı verdi. Ancak fitilini ateşlediği gerilimi Ukrayna’ya eksiksiz bir şekilde geri adım attırmak amacıyla sürdürüyor. Ukrayna da Batı’nın kendisine verdiği açık ve örtülü destekle, bu mücadeleyi devam ettirme peşinde. Savaş hiç kimse için iyi bir şey değil. Rusya için de böyle. Üstelik yaşananlar iki devleti etkilemekle kalmıyor, Rusya ve Ukrayna’nın içerisinde bulunduğu coğrafya başta olmak üzere bütün dünyayı tesiri altına alıyor. Fakat Rusya da Ukrayna’yı gölgesi altına almaya çalışan Batılı devletler de geri adım atmıyorlar. Bu savaştan da insanlık tarihinin her döneminde olduğu gibi yine siviller etkileniyor.
Ukrayna yönetimi geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Mart’ta hiç beklenmedik şekilde saldırılar gerçekleştireceklerini söylemişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de yayınlanan bir rapora göre Kremlin Yönetimi, önümüzdeki baharda daha büyük bir taarruza geçecek. Washington da savaşın başladığı günden bu yana Rusya’nın kendilerine ve Batı’ya yönelik tavrına “gereken cevabı verme”ye çalışıyor. Rusya-Ukrayna arasındaki kırılma noktalarından biri olan Kırım’a ilişkin açıklama yapan ABD Savunma bakanlığı, eğer Ukrayna Kırım’ı geri almaya yönelik bir girişimde bulunursa bunu kesinlikle destekleyeceklerini; çünkü Kırım’ın Rusya tarafından 2014’te hukuksuzca işgal edildiğini ifade etti.
Kırım konusunda Rusya’nın hukuka uygun davranmadığı açık. Ancak ABD’nin derdi hukuk olamaz. Afganistan ve Irak işgallerinde hukuka ne kadar önem verdiğini gördük. Yani eğer Washington yönetimi hukuksuzluğun ne demek olduğunu öğrenmek istiyorsa önce kendi tarihini incelemeli. ABD’nin on binlerce kilometre ötesindeki Ukrayna ile bu kadar ilgilenmesinin ve savaşı sürdürmek için gayret etmesinin kendi çıkarlarını gözetmekten başka bir izahı yok. Fakat savaşı Rusya kazanırsa kaybeden yalnızca Ukrayna olmayacak.