Bebeklerin ilk adımları anne babalar için en heyecan verici zamanlardan biri. Büyük bir merak ve istekle bebeklerinin yürümesini bekleyen ebeveynler, ilk adımlarla beraber kendilerini yoğun bir temponun da beklediğini sonradan fark ederler. Genellikle 9 ila 16. aylar arasında gelen ilk adımların zamanı, bebeğin karakteri, motor gelişimi ve çevrenin etkisine göre değişiklik gösterebilir.
Daha Yorucu Zamanlar
Bebekler yürümeye başladıktan sonra etrafına adeta “Ben geldim!” mesajı vermeye başlar ve varlıklarını daha iyi hissettirirler. İlk adımlarla beraber iyi bir kaşif olmaya başlayan bebekler, etraflarında ne görürse dokunmak, tırmanmak ve kucaklamak isterler. Özgür ruhlu varlıklar olan ufaklıklar bu nedenle yürümeye başladıktan sonra uzunca bir dönem ebeveynlerini hayli yorarlar.
Henüz tecrübe kazanmadıkları için koordinasyon ve dikkat eksikliğine dayalı düşmeler, yaralanmalar ve sakatlanmalar en çok bu dönemde görülür. Bazen yanında oturduğunuz bebeğinizin halıya takılıp düştüğünü, dikkatsizlikten kafasını sürekli bir yerlere çarptığını görünce daha dikkatli olmanız gerektiğini anlarsınız. Artık bebeğin arkasından daha çok koşulduğu, ebeveynlerin gözünü miniğin üzerinden bir saniye dahi ayırmadığı zamanlara gelindiği için anne babalar ve bebekle ilgilenen çevre açısından süreç oldukça yorucudur.
Bu yeni dönem ayrıca hem ebeveynler hem de bebekler için kafa karıştırıcı bir dönemdir. Bebeklerinin zarar görmesini istemeyen anne babalar, bebeğe daha sık uyarıda bulunup müdahale ederek onun çevreyi daha kısıtlı bir alanda keşfetmesine neden olurlar. Sık sık engellenen bebekler cesaretlenemez ve yanlışı doğruyu daha geç algılamaya başlar. Bu dönemi sağlıklı ve destekleyici geçirmek için anne babaların bebeklerinin karakterini iyi bilmeleri çok önemli. Bebek dizginlenemez bir hareketliliğe sahipse çevre ne kadar uyarsa da o bebek durdurulamaz. Bu sefer bebek ve büyükleri arasında çatışmalar başlar. Hareketli bebeklerde, anne babaların ev içinde “çok daha fazla” güvenlik önlemi alarak bebeğin cesaretini kırmadan sadece gerçekten uyarılacak zamanlarda harekete geçmeleri gerekir. Daha çekingen ve korkak bebeklerin ise sosyal gelişimini desteklemek için onları uygun ortamlarda sert uyarılardan kaçınarak yüreklendirmek gerekir.