Bebekleri saatlerce ağlatan, yorgun düşüren, ebeveynleri de bir o kadar endişeye sürükleyen önlenemez gaz sancılarıdır kolik. Ağlayan, huzursuzlanan ve kıvranan bebek karşısında ne yapacağını bilemeyen ebeveynler, ciddi bir problem olmasından kaygılanırlar ancak hekim tarafından “kolik” teşhisi konulduysa tablo yorucu da olsa korkulacak bir şey yoktur ve bazı yöntemlerle süreç hafifletilerek sabredilmelidir.
İçindekiler:
Koliğin Sebebi Nedir?
Koliğin sebepleri hakkında farklı uzman görüşleri olsa da en kuvvetli görüş, bebeğin sindirim ve bağışıklık sisteminin tam olarak gelişmemesidir. Anne sütünden bebeğe geçen besinlere karşı verilen bağırsak tepkileri, bebeğin bağırsağındaki faydalı bakterilerin henüz yetersiz oluşu koliğin sebeplerinden. Anne sütü yerine formül mama ile beslenen bebeklerde ise kolik görülme oranı daha yüksek. Ayrıca küçük bebekler gösterdikleri bir tepkiyi veya davranışı huy edinip, pekiştirme eğilimindedirler. Yani her gün kolik nedeniyle ağlayan bebekler bunu alışkanlık haline getirip sürecin daha zorlu yaşanmasına neden olabilirler.
Her Sancı Kolik İle Karıştırılmamalıdır
Kolik nöbetleri genelde akşamüstü başlar. Akşama doğru kıvranmaya başlayan bebek, huzursuzluk yaşadıktan sonra şiddetle ağlamaya başlar. 2-3 saat emzirmenin dahi fayda etmediği ağlama krizlerinden sonra yorgun düşer ve yarı uyanık yarı uykulu şekilde ara ara ağlamaya devam eder. Kolik sancısı normal zamandaki gaz sancısıyla karıştırılmamalıdır. Gazı olan bebeklerin yoğun sancı çektikleri herhangi bir saat yoktur, günün her saatinde gaz problemi yaşayabilirler. Ve ebeveynlerin beslenmeden sonra bebeğin sırtını sıvazlamasıyla problem giderilir. Ancak kolik böyle değildir. Kolik sancıları genellikle geceleri olmak üzere haftanın en az 3 günü yaşanır ve en az 3 hafta sürer. Bebekten bebeğe farklılık gösterse de 3 aylıkken azalarak yok olur, nadiren 6 aya kadar devam ettiği görülür. Kolik bebekler nöbet esnasında karnındaki ağrıdan dolayı dizlerini karnına doğru çeker, ellerini sıkarak kendini geriye atar. Kolik bebeklerde karın şişliği ve devam eden gaz birikintisi görülür. Uykuya dalmakta ve beslenmekte çok zorluk yaşarlar.
Neler Yapılabilir?
İlk olarak bebeğin beslenme esnasında gaz oluşumunu tetikleyecek durumları ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Bebek anne sütü ile besleniyorsa göğüs ucunu tümüyle emmesine, kenarlarda boşluk kalmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü bebek beslenme esnasında hava yutarsa gaz sancısı artacak, bu da kolik sancılarını daha zor hale getirecektir. Bebek eğer biberonla besleniyorsa, bebeğin ağzına aldığı silikon uçta yine hava boşluğu bırakmamaya dikkat etmek gerekiyor. Bebek emme sırasında ağlayıp huzursuzlanıyorsa, göğüsle aynı hizada dik olarak tutulmalı ve önce gazı çıkarılmalıdır. Ayrıca ağlarken emzirmeye çalışmak bebeğin daha çok hava yutup gaz dolmasına neden olur. Bir diğer önemli husus da emziren annenin aldığı gıdalardır. Anne emzirirken mercimek, kuru fasulye, karnabahar, lahana, brokoli gibi gaz yapan besinlerden uzak durmalı ve gaza iyi gelen rezene çayı, kimyon gibi bitki ve baharatları tüketmelidir.
Kolik Krizlerine Karşı Yapılacaklar
Kolik krizlerini hafifletmek için bebeğin özellikle ayakları başta olmak üzere bedenini sıcak tutmalı, yatağın başı hafif eğimli olacak şekilde bebek yan yatırılmalıdır. Kolik bebeklerde fön makinesi ve süpürge makinesi sesi gibi seslerin iyi geldiği görülmüştür. Bebeği yormayacak bir seviyede bu sesler dinletilebilir. Kundaklama her ne kadar eski bir yöntem gibi görülse de işe yarayan bir tekniktir. Bebeği aşırı sıkmayacak şekilde kundaklamak, kulağına dinlendirici bir tonla “sııssss” sesi vermek ve sarsmadan hafif hafif sallamak iyi gelecektir. Çok zorlu geçen krizlerde imkan varsa bebeği arabada gezdirmek de sakinleşmeyi destekleyen yöntemlerden.