13. yüzyılın meşhur sûfî âlimlerinden İbn Atâullah el-İskenderî kuddise sırruhû “Tâcü’l-Arûs: Hikmet Tâcı” adlı eserinde şöyle der:
Günahtan yüz çevirmekle emrolunduğun gibi, günah işleyenden de zâhirde yüz çevirip, gıyabında ona dua etmekle emrolundun. İnsanlar bugün tam aksini yapıyorlar.
Müslüman kardeşinin arkasından konuştuğun halde namazının ve orucunun sana fayda vereceğini mi ümit ediyorsun? Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “İmanınızı, ‘Lâ ilâhe illallah’ sözüyle yenileyiniz.” (Bk. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/359)
Bu hadis-i şerif, imanın günahlardan dolayı eskidiğini, Allah Teâlâ’nın emirlerine muhalefet etmekten dolayı kirlendiğini gösterir.
Her kiri su temizlemez. Nice kirler vardır ki onu sadece ateş arındırır. Tıpkı içinde diğer madenlerin karışık olduğu altının, ateşle o madenlerden temizlenmesi gibi…
Bu ümmetin günahkârları için de durum böyledir. Cehennem ateşi onları temizleyip arındırıncaya kadar cennete girmeye uygun olmazlar.
Başkalarının küçük günahlarını görüp de kendi büyük günahlarına karşı kör olman, cehalet olarak sana yeter. Eğer insanlar bugün sahabenin ve selef-i sâlihînin yaşadıkları şeylerle muhatap kılınsalardı, buna güç yetiremezlerdi. Çünkü sahabiler, Allah Teâlâ’nın mahlûkatı üzerindeki şahitleridir.
Basiret ehlinin yanında günahın durumu, köpeklerin burunlarını sokup karıştırdığı leş gibidir. Ne dersin, bir kişi ağzını bir leşe soksa, sen onu ayıplamaz mısın?
Alışveriş için bir terazi koyan Cenâb-ı Hak, hakikatler için de bir terazi koymamış mıdır? Ayakları kirli olanın huzurda durması uygun değilken, ağzı kirli olanın huzurda durması nasıl uygun olabilir?
Herkes toplanıp bir araya geliyor. Bir ortamda bulunup da orada Allah Teâlâ’ya âsi olmadığın anlar ise çok az. Seleften birçoğu böyle bir tehlikeden sakınmak adına evinde oturmayı tercih etmiştir. Şayet nefsin evden çıkmanı isterse, onu bir ibadetle meşgul kılarak evde tut. Çünkü gıybet, İslâm’a göre otuz zinadan daha ağır bir günahtır.
Köpekler duvarlar üzerinde yatmazlar da çöplüklerde yatarlar. Kim kalplerin durumunu öğrenmek istiyorsa, meskenlere baksın. Bazı evler vardır ki, harabe olmuştur ve artık tuvalet için kullanılmaktadır. Mamur evlere benzeyen kalpler olduğu gibi, harap evlere benzeyen kalpler de vardır.
Kaynak: SEMERKAND DERGİSİ