Buğday, arpa, çavdar vb. tahıl ürünlerde bulunan bir proteindir. Glüten eklenen ürünler tüketilecek gıdanın istenilen kıvama ulaşmasında bir aracı görevi görmektedir.
Bu görevi sayesinde gıda alanında sık sık tercih edilmektedir. Hazır gıdaların pek çoğunda glüten bulunur. Örnek vermek gerekirse ekmek, makarna, irmik, bulgur vb. ürünlerde glüten bulunmaktadır.
Glütenin varlığı sadece gıda ürünleri ile sınırlı değildir. Az evvelde belirttiğimiz gibi glütenin kıvam verici bir özelliği vardır.
Bu sayede kozmetik alanında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Glüten içerikli en çok karşımıza çıkan kozmetik bakım ürünü ise diş macunlarıdır.
Glüten tüketimi bağırsakta bulunan faydalı bakterilerin çoğalmasına katkıda bulunur.
Buğday, arpa ve çavdarda glüten olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu ürünler ne kadar az işlem görür ise o kadar içlerinde ki glüten oranını korurlar. Yani tam tahıllı ürünler glüten yönünden çok daha zengindir.
Yine tam tahıllı ürün tüketiminin saymakla bitmeyen birçok faydası bulunmaktadır. Obezite ve insülin direncine karşı olumlu etkileri vardır. Kalp damar hastalıkları, inme riski, diyabet vb. hastalıkların yaşanması riskini de azaltmaktadır.
Bazı insanlara glüten doğuştan genetik bir rahatsızlıktan dolayı zarar vermektedir. Tüm proteinler mide asidi ile temas ettiğinde parçalanarak ince bağırsağa aktarılır.
Ama glüten rahatsızlığı olan kişilerde bu protein parçalanmadan ince bağırsağa aktarılmaktadır. Buda ince bağırsaklarda çölyak hastalığının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Çölyak hastalığı görülen kişilerde yeteri kadar besin tüketimi yapılmasına rağmen bağırsaklar glütenin emilimini gerçekleştirememektedir.
Buda kemik erimesi, kansızlık, diş çürükleri, boy kısalması, büyüme geriliği, yorgunluk, kadın hastalarda ise adet bozuklukları, ergenlikte gecikme gibi birçok olumsuz sonuca sebep olabilmekte.
Nadiren de olsa bazı insanlarda çölyak hastalığı olmayan kişilerde de glüten sindiriminde sorunlar yaşanabiliyor. Bu duruma çölyak olmayan glüten duyarlılığı adı verilmiştir.
Çölyak hastalığı ve glüten duyarlılığı gibi hastalıkların tamamında vücuda dışardan giren bir mikrobun hastalığa sebep olması söz konusu değildir.
Vücudun glüten ile karışılması sonucunda kendisini savunmak adına ürettiği antikorlar başta bağırsaklar ve sindirim sistemi olmak üzere pek çok organa hasar vermektedir.
Zarar gören sindirim sistemi de tüketilen hiçbir gıdayı tam anlamıyla emilimleyemez. Bu da vücudu kısır bir döngüye sokar.
Şu an günümüzde henüz glüten kaynaklı hastalıklar için karşı çıkacak bir ilaç üretilememiştir.
Glütensiz gıda tüketimine dikkat etmek az evvel saymış olduğumuz hastalık ve belirtilere karşı tek önlemdir.