İçeriğe geç

Her Şeye Yetişebilir Miyiz?

    Yetişmek; erişmek, varmak, ulaşmak demek. Beklendiğimiz yere, yüksekçe bir yerde duran bir nesneye uzanıp yetişebiliriz. O almak istediğimiz ürüne satılmadan yetişebiliriz. Yetişmeyi somut manasıyla alınca bir şeylere yetişmek çok mümkün. Ama manevi anlamda öyle her şeye yetişmek kolay değil, her zaman mümkün de değil. Başta nefsimizin isteklerine yetişemeyiz. Hadis-i şerif diyor ki: “İnsanın bir vadi dolusu altını olsa ikincisini ister.”

    Etrafımızdakilerin bizden beklentilerine de yetişemeyiz çoğu kez. En yakınlarımız dahi olsa böyledir bu, hep bir şeyler eksik kalır. İşlerimize de yetişemeyiz. Ne kadar çalışırsak çalışalım hep yapacak bir şeyler vardır. Nitekim “dünya biter iş bitmez” denilmiş. Hizmet etmek de böyledir; daima bir hizmet vardır. Kulluk yapmaya tam olarak, kâmilen yetişmemiz de mümkün değildir. Çünkü kulluk ettiğimiz zâtın azametinin de ihsanının da sınırı yoktur. O’na ne kadar kulluk edersek edelim hep eksiktir.

    Öyleyse ne yapmak lazım? Dünya ve âhiret işlerinde kalıcı ve geçici ayrımını dikkate alarak çalışmak elbette. Hac yoluna düşen karıncanın “yetişemesem de o yolda can veririm” cevabında zannedilenden büyük ders vardır. Şu halde amelimizin yetişmediği yere niyetimiz yetişiyor.

    Bu da bir yetişme değil midir?