Allah Teâlâ ilimle ilgili şöyle buyurmuştur:
Onların her firkasından bir grup dinde derin bilgi sahibi olmak ve kavimleri döndüğünde onları uyarmak için geride kalmalı değil miydi?
Tevbe Suresi 122. AYET
Eğer bilmiyorsanız, zikir (ilim ve kitap) ehline sorun”
Nahl Suresi 43. Ayet
Allah Teâlâ diğer bir âyette şöyle buyurmuştur:
Kur’ân-ı Kerîm’den ilmin faziletini gösteren deliller: Allah Teâlâ bir âyetinde şöyle buyurmuştur:
Allah, adaleti ayakta tutarak kendisinden başka ilâh olmadığına şahitlik etti. Melekler ve ilim sahipleri de buna şahitlik ettiler
Âl-i İmrân Suresi 18. Ayet
Bak, Allah Teâlâ birliğine şahit olarak nasıl önce zatını, ikinci olarak melekleri ve üçüncü olarak da âlimleri zikretti. İlmin şeref ve faziletini, kıymet ve yüceliğini anlamaya bu âyet yeterlidir.
Allah içinizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir
Mücâdile Suresi 11. ayet
Allah Teâlâ diğer âyetlerde şöyle buyurmuştur:
De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
ZÜMER SURESİ 9. AYET
Kulları içinden Allah’tan tazim ve saygı ile sadece âlimler korkar
Fatır Suresi 28. AYET
De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitabın (Kur’an) bilgisi olan yeter
Ra’d suresi 43. ayet
Kendisine kitaptan (özel) bir ilim verilmiş olan kimse ise, “Ben onu sana, gözünü açıp kapamadan getiririm’ dedi (ve getirdi)
Neml suresi 40. ayet
Ayette, onun bu işi ilim kuvvetiyle başardığına dikkat çekilmektedir.
Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, “Yazıklar olsun size! Iman edip salih amel yapanlara Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlıdır’ dediler
Kasas suresi 80. ayet
Allah Teâlâ bu âyette, ahiretin kıymetinin büyüklüğünün ilimle bilineceğini belirtti.
Bazı gerçekleri anlatmak için biz, insanlara işte böyle temsiller getiriyoruz; onu sadece âlimler anlar
Ankebût suresi 43. ayet
Şayet onu, Peygamber’e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin iç yüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi…
nisa suresi 83.ayet
Görüldüğü gibi âyette Allah Teâlâ, hadiselerdeki hükmünü anlamayı âlimlerin ictihadına havale etti ve ilâhî hükmü keşfetmede onların rütbesini peygamberlerin rütbesiyle birlikte zikretti. Bir yoruma göre,
Ey âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi daha hayırlıdır”
Aʼrâf suresi 26. ayet
Ayetinde geçen “giysi”den maksat ilimdir; “süslenecek şey”den maksat yakîndir yani şeksiz kesin imandır; “takva elbisesi’nden maksat ise hayâdır.
Allah Teâlâ diğer âyetlerde şöyle buyurmuştur:
Gerçekten biz onlara, ilim üzere genişçe açıkladığımız bir kitap getirdik.
A’raf suresi 522 ayet
Ve onlara (işin aslını) gerçek bir ilimle anlatıyoruz
A’râf suresi 7. ayet
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerinde sabit olan apaçık âyetlerdir
Ankebût suresi 49. ayet
İnsanı yarattı. Ona beyanı (konuşmayı) öğretti
Rahmân suresi 3. ayet ve 4. ayet
Allah Teâlâ âyette insana konuşmayı öğretmesini ona verdiği bir nimet olarak zikretti.
Onların her firkasından bir grup dinde derin bilgi sahibi olmak ve kavimleri döndüğünde onları uyarmak için geride kalmalı değil miydi? Umulur ki sakınırlar
Tevbe suresi 122. ayet
Uyarmaktan murat, ilim öğretmek ve doğruya yöneltmektir.
Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Kitabı mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz’ diyerek söz almıştı
Âl-i İmrân suresi 187. ayet
Bu, ilmi öğretmeyi gerektirmektedir.
Onlardan bir grup, bilerek gerçeği gizler
Bakara suresi 146. ayet
Âyet, ilmi gizlemeyi haram kılmaktadır. Allah Teâlâ, şahitlikle ilgili âyette de şöyle buyurmuştur:
(Ey şahitler) Siz de şahitliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, hiç şüphesiz o, kalbi günahkâr biridir
Bakara suresi 283. ayet