İstikamet: Din ve dünya işlerinde Allah ve Resulü’nün emirlerine uyarak ifrat (aşırıya kaçma) ve tefritten (gereğinden aşağıda kalma) sakınıp doğru yolda sabırla ilerlemektir. Sözlükte “doğru, düzgün, dengeli, sabit ve kararlı olma” gibi anlamlara gelen istikamet, kişinin her türlü aşırılıktan sakınarak doğruluk üzere bulunması, samimi ve kararlı bir imanla hak ve hayır yolunda istikrarlı, dengeli bir hayat sürdürmesidir.
Bütün işlerin kemale ermesi istikamet ile olur. Yapılan amellerde hayırların elde edilmesi istikamet ile mümkündür. İstikamet üzere olmayanın çalışması zayi, gayreti heba olur, bulunduğu halden ileriye gidemez.
Bir mümin ister ibadetinde olsun, ister günlük işlerinde olsun her amelinde istikamet üzerine olmalı, işini düzgün ve sağlam yapmalı; hakka, hukuka riayet etmeli, istikamet üzere olanların feraha ereceğini unutmalıdır.
Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah (celle celaluhu) istikamet üzerine olup dosdoğru olanları şöyle müjdelemiştir: “Şüphesiz ‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: ‘Korkmayın. üzülmeyin, size (dünyada iken) vadedilmekte olan cennetle sevinin” (Fussilet, 30)
Kaynak: SEMERKAND AİLE DERGİSİ