Bir bilge “Herkese karşı iyi olmadıkça kimse iyi bir adam olamaz” der. Herkese karşı iyi olmak, kötü insanları da kapsar. Yani bir insan, iyi biri olmak istiyorsa insanları çeşitli sıfatlarla ayırmadan herkese iyilik yapmalıdır. Bu, hiç de kolay olmasa gerek. Bize iyilik yapanlara iyilikle karşılık vermek son derece kolaydır. Ancak toplumda sevilmeyen, başkalarına zarar vermekten çekinmeyen kötü insanlara iyilik yapmak zordur. Bunu başarmak için öncelikle insanları ayırmadan her birini Allah Teâlâ’nın kulu olarak görmek ve âleme sıfatlar gözlüğüyle bakmayı terk etmek gerekir. Unutmamak lazım; hiçbir kötü, sırf kötülük olsun diye kötülük işlemez. Hep bir bahanesi vardır. Bu, bazen sadece bahane, bazense bahaneden öte bir şey olur ki bu durumda o kişinin yaşadıklarını yani geçmişini bilmek gerekir. Bu ise imkânsızdır. O halde bilgi merhamet doğurur. Çünkü bilen, kolaylıkla affedebilir. Bilgisizlik yani cehalet ise olsa olsa kötülüğün yaygınlaşmasını sağlar. Çünkü kötülük sırf kendisi hakkında konuşulduğu için bile artar.