İçeriğe geç

Katılım Bankaları İle Ev Almak Caiz Mi?

    Katılım bankaları ile ev almak caiz mi? Katılım bankaları genelde faiz üzerine kurulu bir sistem ile işliyorlar. Bu sebeple bu tip bankalardan kredi almak caiz değildir. Fakat faizsiz olarak sadece kar ile çalışan bankalar caizdir.

    Bu sorunun cevabını daha iyi anlamak için katılım bankalarının ne işe yaradığını anlamak gerekir. Katılım bankaları, diğer bankalar gibi krediyi ele vermiyor. Kişi gidip evi buluyor ve mal sahibi ile anlaşıyor.

    Sonra evin fiyatı ne kadarsa bankaya gidiliyor. Bankada bu paranın belli miktarını kişiye değil ev sahibine veriyor. Resmiyette ise kişiye hesap açılmış ve onun adına verilmiş olarak gösteriliyor. İşte bu gerçekleşen süreçlerde belli başlı bazı sıkıntılar vardır.

    Birincisi evi ipotek ediyor. Yani kişi o kredi ile satıcıdan evi aldığı zaman o evin tabusunu da kendi adına alıyor ama banka da kapıya ipotek şerhi koyuyor. Yani tasarrufta bulunulamaz hale geliyor. Örneğin, mesela satılamıyor.

    Hal böyle olunca ev tam olarak kişinin mülkiyetine geçmiş olmuyor. Diğer problem ise bazen piyasadaki faiz uygulayan bankalardan daha fazla bir miktarda kar olarak oran uygulanıyor.

    Örnek olarak 100 lira kredi çekildiğini varsayalım. Faizli bir banka bunu kişiden 120 lira olarak geri alıyor. Fakat finans kurumu ise 130 olarak geri alıyor. İşte bunun gibi uygulamalar bazen olabiliyor.

    Burada da insanın hassasiyeti hususunda bir istismar olduğu görülmektedir. Fakat hepsinin illaki banka ve finans kurumu açısından bakıldığında bir açıklaması vardır.

    Finans kurumu bu hususta “ben bireysel olarak iki kişi arasında cereyan eden borç ilişkisi yapmıyorum. Ben milyonlarca insana veriyorum bunu! Dolayısıyla borcunu ödeyen var, ödemeyen var. Eğer borç ödenmediği takdirde faiz cezası vermezsek millet ödemeyi takmıyor” şeklinde açıklama yapıyor.

    İşte eskiden ödeme geciktirildiğinde bu bankalar faiz vermiyordu. Fakat ödeme hususunda çokça istismar edildiği için böyle bir şeye başvurmuşlar. İpotek hususu ise, kurumun kendisi karantina altına almak istemesinden kaynaklanıyor.

    Sonuç olarak bir kanaat olarak şunu söyleyelim. Bu finans kurumları küresel olarak faiz üzerine kurulmuş bir sistem üzerinde faaliyet gösteriyor. Çünkü ayakta kalmak için faizsiz ekonomiye geçemiyorlar. Bu kurumlardan faizsiz olarak çalışanlar ile istenilen işler yürütülebilir.