İçeriğe geç

Kim Yakın?

    Yakınlık ve uzaklık, maddede ve manada aynı doğrultuda olmayabilir. Madden yakın olanın manen uzak, madden uzak olanın manen yakın olması her zaman muhtemeldir. Veysel Karânî rahmetullahi aleyh, kendisiyle hiç karşılaşmadığı halde Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme amcası Ebu Leheb’den daha yakındı. Gavs-ı Kasrevî kuddise sırruhû bir sohbetinde bu yakınlık ve uzaklığı şöyle anlatır: “Kimi var dizimizin dibinde ama Bağdat’ta. Kimi var Bağdat’ta ama dizimizin dibinde.” Buradaki yakınlık ve uzaklığın gönül bağı nispetinde olduğu muhakkak. Büyüklerin ısrarla tavsiye ettiği râbıtayı bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Râbıta “bağ, bağlayan şey” demektir. Bağlanan ise hep yakın, yakın da olsa bağını kopartan hep uzaktır.

    Şimdi her gün görüşüp konuştuklarımızı, yakınımız diye tanımladıklarımızı bir an unutup soralım: Kime yakınız ve kimden uzağız?