Teklif, İslam Dininin ehliyet ve yetkiye sahip olan insanlara bir takım şeyler yapmalarını ve birtakım şeyleri yapmamalarını emredip yüklemesidir. Dinin emir ve yasaklarına muhatap olan akıllı ve bülûğa ermiş insanlara “mükellef” denir. Mükellef olabilmesi için insanda iki şartın bulunması gerekir;
1) Akıllı Olmak
2) Erginlik Çağına Gelmek
Bu videoyu bitirdiğinizde şu soruların cevabını öğrenmiş olacaksınız:
1) Teklif ve Mükellef Nedir?
2) Mükellefin Fiilleri Nelerdir?
3) Farz, vacip, sünnet, müstehap, mübah, haram, mekruh ve müfsidin anlamları nedir kaça ayrılırlar, hükümleri nelerdir?
4) Helal, Caiz, Fasid, Sahih ve Batıl Kavramları Ne Anlama Gelir?
Akıllı olmayan deliler ile erginlik çağına gelmemiş çocuklar mükellef değildir. Erginlik çağı çocukların vücut yapılarına ve iklim şartlarına göre değişir.
Erginlik erkek çocuklarında on iki ile on beş, kız çocuklarında dokuz ile on beş yaşları arasında olur.
On beş yaşını bitirdiği hâlde kendisinde erginlik belirtileri görülmeyen çocuklar erkek olsun, kız olsun erginlik çağına gelmiş sayılır ve dinin emir ve yasaklarına uymakla mükellef / sorumlu olur.
Mükellefin fiileri yani mükellef olan insanların yaptıkları işler sekiz tanedir. Bunlar sırasıyla; Farz, Vacip, Sünnet, Müstehap, Mübah, Haram, Mekruh ve Müfsid’dir. Diğer mezhep müctehidlerine göre bu sayı; vacip, mendup, haram, mekruh ve mübah olmak üzere beştir.
Bunlara “Ef’al-i Mükellefin” yani yükümlülerin işleri denir.
Farz Nedir? Dinimizce yapılması kesinlikle emredilen şeye farz denir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekat vermek gibi.
Farzın Hükmü: Farz olan vazifeleri yapan karşılığında sevap kazanır. Mazeretsiz olarak yapmayan azabı hak etmiş olur.
Bütün alimlere göre yapılması farz olan bir şeyi inkar eden dinden çıkar.
Farz iki çeşittir:
1) Farz ı Ayn: Her mükellefin yapması gereken farz demektir. Beş vakit namaz kılmak gibi.
2) Farz ı Kifaye: Bazı mükelleflerin yapmasıyla diğerlerinin üzerinden düşen farz demektir. Cenaze namazı kılmak gibi. Bazı Müslümanlar bir ölünün cenaze namazını kılarlarsa, farz olan görev yerine getirildiğinden, diğer Müslümanlardan bu vazife düşer.
Vacip Nedir? Farz kadar kesin olmamakla beraber kuvvetli bir delil ile yapılması emredilen şeye vacip denir. Bayram namazı kılmak, fıtır sadakası vermek ve kurban kesmek gibi.
Vacibin hükmü nedir? Vacipleri yapan sevap kazanır. Mazeretsiz yapmayana azap gerekir. Vacip olduğunu inkar edenin dinden çıktığına hükmedilmez. Böyle kimse dalalette (sapıklıkta) kalmış sayılır.
Sünnet Nedir? Farz ve vacipten başka Hz. Peygamber’in ﷺ yaptığı şeye sünnet denir. Bunlar da söz, fil ve takrirlerden ibarettir.
Sünnet ikiye ayrılır;
1) Sünnet-i Müekkede: Hz . Peygamber’in ﷺ devamlı olarak işleyip nadiren yapmadığı amellerdir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri gibi.
Bu çeşit sünneti yerine getiren sevap kazanır. Terk eden ise cezayı hak etmemekle birlikte kınama ve azarlamaya müstahak olur.
Bu çeşit sünnete “Sünnetü’l – Hüda” da denir.
2) Sünnet i Gayr ı Müekkede: Hz. Peygamber’ in ﷺ ibadet maksadıyla ara sıra yapmış oldukları amellerdir. İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetleri gibi. Bu gruba giren sünneti yapan sevap kazanır, terk eden kınama ve azarlamaya müstahak olmaz.
Hz. Peygamber ﷺ Efendimiz’in bir insan olması itibariyle yaptığı, Allah Teala’dan bir tebliğ veya Allah’ın dinini açıklama niteliği taşımayan beşeri fiillere de “zevaid sünnet” denir.
Resuli Ekrem aleyhisselam’ın yeme, içme ve giyimde izlediği yol, beyaz elbiseyi tercih etmesi, saç ve sakalını kına ile boyaması bu niteliktedir.
Zevaid Sünnetlerini de Hz. Peygamber’e ittiba niyetiyle işleyen müminler ecir kazanırlar.
Adetleri ibadete döner ve diğer sünnet çeşitleriyle beraber bu da Hz. Resulullah’ın ﷺ şefaatine nail olmaya vesile olur.
Müstehab Nedir? Peygamber Efendimiz’in ﷺ bazen yapıp bazen terk ettiği, selefi salihinin sevip yaptığı ve rağbet ettikleri işlere müstehap denir. Kuşluk namazı kılmak gibi.
Müstehabin Hükmü Nedir? İşlenmesinde sevap olup terkinde kınama bulunmamasıdır.
Müstehabın işlenmemesi “evla olanı terk” anlamına gelir de denmiştir.
Mübah: Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şeye mübah denir. Oturmak, yürümek ve uyumak gibi.
Mübahın Hükmü: Mübahı yapan sevap kazanmaz, yapmayan da günah işlemiş olmaz.
“Helal” ve “Caiz” sözcükleri mübahla eşanlamlı olarak kullanılır.
Haram Nedir? Dinimizce yapılması kesin olarak yasaklanan şeye haram denir. Haksız yere adam öldürmek, faiz yemek, domuz eti yemek, anne ve babaya karşı asi olmak, zina etmek gibi.
Haramın hükmü nedir? Haramı işleyene ceza ve azap gerekir. Allah’u Teala’nın korkusundan dolayı haramdan kaçınan sevap kazanır.
Bütün alimlere göre haram olan bir hükmü inkar eden dinden çıkar.
Mekruh Nedir? Haram kadar kesin olmamakla beraber dinimizce yapılmaması istenen şeye mekruh denir.