Murâbaha yöntemi ağırlıklı olarak ev, araba, arsa vb. gibi bireysel ihtiyaçların giderilmesi için kullanılabileceği gibi ticari işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan makine ve teçhizat gibi ürünlerin alımı için kullanılabilir. Kredide ise alınıp satılan sadece paradır.
Murâbaha, bir malın alış fiyatı üzerine belirli bir kâr konarak satılmasını ifade eden İslâm hukuku terimidir. Bu bağlamda ticarî faaliyetler murâbaha işlemi olarak değerlendirilir. Murâbahada peşin veya vadeli olma şartı yoktur. Ancak her ticarî faaliyet murâbaha değildir. Kârla yapılan ticarî işlemler murâbahadır. Maliyetine satışa tevliye denir. Maliyetin altındaki zararına satışlara da “vadîa” adı verilir.
Kâr etme konusu bazen toplumda kafa karışıklığına neden olur. Çünkü bir malın alış fiyatı o malın maliyetini oluşturur diye düşünülür. Oysa bir malı alırken ödenen nakliye ve hamâliye bedeli, o malın satışı için kiralanan dükkân ya da pazar yeri bedeli, enerji ve işçilik giderleri de malın maliyetine dâhildir. Malın maliyeti üzerine vergiler gibi zorunlu ödemeler de eklendiği zaman gerçek maliyet tablosu net bir şekilde ortaya çıkar. Bu tabloda çoğu zaman malın alış fiyatı ile satış fiyatı arasında yüksek fark varmış gibi görünebilir. Ancak ekonomi dili ve maliyet hesabıyla bakıldığı zaman alış fiyatının üzerine başka etkenler de maliyet olarak eklenir.
Murâbaha işlemleri genellikle kısa vadelidir. Hızlı para akışı sağlar. Görece düşük maliyetli akit türüdür. Mal alım satımı şeklinde olduğu için risk düzeyi de asgari seviyede denebilir. Yine ortada belirli bir mal olduğu için malın piyasa fiyatı alıcı tarafından kolayca öğrenilebilir. Bu da satış fiyatı belirlenmesinde bir güven sağlar. Murâbaha geniş ölçekli kullanılabilecek bir yöntemdir.
Günümüzde küresel çapta yaşanan enflasyonist ortamda kâr oranları çok sık değişmektedir. Bu nedenle peşin alınan malın bugünkü değeriyle birkaç ay sonraki değeri aynı değildir. Çünkü piyasada birçok malın fiyatı aynı anda artmaktadır. Bu nedenle murâbaha faaliyetlerinde kâr oranları da değişkenlik gösterebilir.
Murâbaha, mal sahiplerinin kâr etme yöntemlerinden biridir. Neticede murâbaha ticarettir: mal alıp üzerine kârını koyduktan sonra satma yöntemi olduğundan faizsiz bir kazanç yöntemidir. Tasarruf sahibi kimse mal alım satımıyla kâr ederek kendi geçimini sağlarken birikimlerini doğru değerlendirme imkânına da sahip olur.
Murâbaha yöntemiyle kâr etmeyi düşünen kimseler stokçuluktan uzak durmalıdır. Stokçuluk piyasanın dengesini bozar. Dinimizce yasaklanmıştır. Tasarruf sahibi kimseler sermayeleriyle mal alıp depolarında sakladığında piyasada malın olmamasından dolayı mal fiyatları yükselir. Bu tavır piyasanın dengesini bozar. İhtiyaç sahiplerini mağdur eder. Bu minvalde murâbahada aslolan, piyasanın kendi olağan durumu içerisinde mal alıp üzerine kârını koyduktan sonra satışını yapmaktır. Murâbaha yoluyla paradan para kazanma yöntemlerinden uzak durulur. Piyasada canlılık devam ederken aynı zamanda piyasanın genişlemesi ve büyümesi de sağlanır.
İçindekiler:
Gerçek Ürünün Satışı
Murâbaha işlemlerinde en önemli unsurlardan biri ortada bir malın olması gerekliliğidir. Yani para veya altın gibi paraya benzer bir ürünün murâbaha yöntemiyle alınıp satılmaması gerekir. Bunun gibi marka ve patent gibi fikrî mülkiyet hakları da bu bağlamda murâbaha yöntemiyle alınıp satılamaz. Bunların yanında elektrik, diğer kamu hizmetleri, personel maaşlarının ödenmesi gibi ödemeleri yapabilmek için murâbaha yöntemi kullanılamaz. Son olarak dinimizce alım satımı yasaklanmış bütün mal ve ürünlerin satışı için de murâbaha yöntemi kullanılamaz.
Allah Teâlâ ticareti helal, faizi ise haram kıldığını bildirmiştir. Ticaret, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem tarafından da teşvik edilmiştir. Bir ticaret yöntemi olan murâbaha toplumsal kalkınmaya katkı sağlayan bir modeldir. Paradan para kazanma yöntemi değildir. Üretimin de artmasını sağlar. Özünde malın alınıp satılması olduğu için olmayan bir malın alım satımının yapılması düşünülemez. Bu nedenle üretimin artmasına ve dolayısıyla istihdamın da artmasına katkı sağlar.
Katılım Bankacılığı ve Murâbaha İşlemleri
Günümüzde katılım finans kurumlarının genellikle murâbaha işlemleriyle finansman sağladıklarını görüyoruz. Yani bir malı peşin olarak alıp üzerine kârını koyduktan sonra vadeli olarak satarak kâr etmeyi amaçlarlar. Finansmana ihtiyacı olanlar günümüzde katılım finans kuruluşu aracılığıyla almak istediği fizikî bir malın peşin fiyatını öğrendikten sonra alım sözleşmesi yapmadan katılım bankacılığıyla görüşür. Katılım finans kuruluşu malı almak isteyen kişiye vekâlet vererek adına alım yapılmasını sağlar. Malı alacak kişi öncelikle satıcıdan katılım finans kuruluşu adına bu malı peşin fiyatına alır. Mal artık katılım finans kuruluşunundur. Çünkü alıcı kişi, katılım finans kuruluşu adına vekâleten alım-satım akdini gerçekleştirmiştir. Daha sonra katılım finans kuruluşu vadeli olarak taksitlerle malı almak isteyen kimseye satar. Böylece peşin olarak almaya gücü yetmeyenler, taksitler hâlinde ödeme imkânına sahip olarak malı almış olurlar. Günümüzde katılım finans kuruluşları bu yöntemi sıklıkla uygulasalar da kooperatif veya arkadaş gruplarında da bu yöntemin kullanıldığı yerler vardır.
Murâbaha işleminde, müşteriye satılana kadar ilgili malın mülkiyeti bankaya aittir. Kredi verme işleminde ise mülkiyet bankaya hiç geçmez, müşteriye aittir. Klasik bankacılık işlemlerinde banka müşteriyle belirli bir faiz oranında anlaşır. Daha sonra müşterinin faizle geri ödeyeceği krediyi müşterisine teslim eder. Müşteri o malı alır ve bankaya olan borcunu taksitlerle faiziyle birlikte öder. Murâbahada, ödeme katılım bankası tarafından doğrudan mal sahibi satıcıya yapılır ve satın alınan mal katılım bankasına başvuran, finansman ihtiyacı duyan müşteriye satılıp teslim edilir. Ödemesi de belli bir zaman dilimine vadelendirilir. Yani malı peşin paraya alan katılım bankası, vadeli satarak murâbaha yöntemiyle kâr eder. Oysa klasik bankalar paradan para yoluyla yani faizle kazanç elde ederler.
Bireysel ve Ticarî İhtiyaçlar İçin
Murâbaha yöntemi ağırlıklı olarak ev, araba, arsa vb. gibi bireysel ihtiyaçların giderilmesi için kullanılabileceği gibi ticari işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan makine ve teçhizat gibi ürünlerin alımı için kullanılabilir. Kredide ise alınıp satılan sadece paradır ve her türlü işlem için kredi verilebilmektedir.
Murâbaha yönteminde peşin satış yöntemi genellikle tercih edilmez. Katılım finans kuruluşları malı satıcısından peşin alıp vadeli olarak satar. Çünkü malı almak isteyen kişinin genellikle peşin alacak gücü olmaz. Peşin alacak gücü olsaydı zaten satıcıdan daha uygun fiyata alabilir ve katılım finans kuruluşuna ihtiyaç duymazdı. Faizli kredi işlemlerinde ödeme zamanından geç ödeme yapılması durumunda gecikme faizi gibi faiz uygulamalarına gidilir. Ya da vadeden önce yapılan ödemelerde indirimler yaparak faiz miktarında değişiklikler söz konusu olabilir. Zaman zaman çeşitli kampanyalar dahilinde borçlar talep doğrultusunda yeniden yapılandırılır. Çünkü bu işlemlerde tek mesele faizdir. Murabaha işleminde malı vadeli olarak alan kimse borcunu zamanında ödeyememesi durumunda fiyatı artırılamaz veya vadesinden önce ödenmesi durumunda malın fiyatında indirim yapılamaz. Borçların yeniden yapılandırılması söz konusu olmaz. Çünkü akit gerçekleşmiş, malın satışı yapılmıştır. Ancak vadesi gelmemiş borçların erken ödemesinde satılan malın ana parası dışında kalan vade farkını ödemeyebilir.
Faiz Tek Yol Değil
Katılım finans kuruluşlarından alınan ve halk arasında “kredi kartı” olarak bilinen kartların kullanımı da murâbaha yöntemiyle yapılmaktadır. Katılım finans kuruluşunun kartı verdiği kimse bankanın vekili olarak malı satın alır ve katılım bankası bu malı kişiye taksitlendirme yapabilir. Malı tüketmeden ve kullanmadan önce banka malı müşteriye taksitlendirir. Günümüzde müşteri kredi kartını POS cihazından geçip ödeme yapıldıktan sonra, banka malı müşterisine satarak taksitlendirir. Daha sonra malın bedelini POS hizmeti verdiği satıcıya anlaştığı şekilde öder. Murâbaha işlemlerinin gerçekleşebildiği ev, araç, arsa finansmanları gerek ticarî makine ve ekipmanlar ayrıca günlük alım satım için kullanılan -faizsiz, vekalet usüllü- kredi kartı gibi kartlar modern hayatta finansman ihtiyacı duyan topluma bütün bu işlemlerde faizin bir zorunluluk olmadığını gösterir. Elbette murâbaha işleminin doğru bir şekilde gerçekleştiğini takip etmek katılım finans kadar müşterinin de sorumluluğunda olacaktır. Her konuda olduğu gibi ilim ehli bu konuda da müracaat mercimiz olmalıdır.