Öfke, tıpkı kızmak, sinirlenmek ve keyiflenmek gibi insanların doğasında var olan bir duygudur. Hepimiz zaman zaman öfkelenebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken şey öfkelenmek değil, öfkeyi hangi şiddette dışarı vurduğumuz ve nasıl kontrol edebildiğimizdir.
Öfkenin kontrol edilebilmesinde birçok kişisel faktör etkili olur. Özgüvenli olabilmek bunlardan bir tanesidir.
Öz güven hem kişinin kendisine ilişkin düşüncelerini hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları akabinde bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları kapsadığından öfke kontrolünde önemli bir yer oynar.
Özgüvenimizin az olduğu durumlarda yaşadığımız tedirginlik gerginliği doğurarak öfkelenmemize ve kontrolsüzce davranmamamıza sebep olabilir. Öfkelenmeyle son bulan ve yapılan en önemli ve sık hatalardan biri de hızlı karar vermektir.
Hangi konuda olursa olsun veya haklı ya da haksız olunsun acele etmemek en doğrusudur. İyi düşünmeden ve analiz etmeden bir yargıya varıp kendimizce sonuçlar çıkarmak bizi yanlışa sürükleyebilir. Hatta çoğu zaman haklı iken haksız konuma bile düşürebilir.
Bu yüzden öfkemize hâkim olabilmek ve hızlı tepki vermemek lehimize olacaktır. Sadece duygularla hareket etmeye çalışmakta işimizi zorlaştırır. Elimizden geldiğince mantık çerçevesinde hareket etmeli ve sakinliğimizi korumalıyız.
Önyargı da; insanların birbirlerini yanlış anlamasına neden olan ve çoğu zaman yanıltıcı olan bir davranıştır. Gereksiz yere öfkelenmeye sebep olmasından dolayı da dikkat edilmesi ve düzeltilmesi gerekir.
Böylece hem karşımızdaki insanları hemen yargılamamış olur, hem de öfkemizi daha rahat kontrol altına alabiliriz.
Doğru diyalog kurmakta iyi ve doğru bir iletişim için olmazsa olmazlardandır. Aksi takdirde eksik veya tam ifade edilmeyen iletişim yanlış anlaşılmalara sebep olup öfkelenmeyle son bulabilir.
Bu yüzden karşımızdaki insanın ne söylediğini iyi ve doğru anlamaya çalışmak, öfke kontrolü için önemli diğer adımlardan biridir.
En önemlisi de her ne olursa olsun kendimiz için özeleştiri yapabilmeli zafiyetlerimizin ve hatalarımızın da olabileceğini baştan kabul etmemizdir. Bunu kabul etmediğimiz durumlarda kolay öfkelenir ve güç duruma düşebiliriz.
Öfke kontrolünde hem kendimizi hem karşımızdaki insanı düşünerek empati kurup yaklaşmak, acele kararlar almamak, öfkelensek bile bunu dışarı hemen yansıtmadan önce kendi içimizde doğru hamlelerle bastırmaya çalışmak öfke kontrolünde en birinci kurallardır.