İçeriğe geç

Önce Canları Kurtardılar Şimdi Yaraları İyilikle Sarıyorlar Beşir Derneği

    Ülkemiz peş peşe gelen iki büyük depremle büyük bir afet yaşadı. “Asrın felaketi”ni yaşadığımız bu zor zamanda devlet ve millet el ele vererek yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Kimimiz gıda, giyecek, battaniye yardımı gönderiyor, kimimiz maddi yardımda bulunuyor. Milletimizin kahramanca birbirine sahip çıkığı bu sürecin asıl kahramanları ise göçük altında kalan insanımızı kurtarmaya giden arama kurtarma ekipleri oldu.

    Başta AFAD’ın arama kurtarma ekipleri olmak üzere pek çok yardım derneğinin arama kurtarma ekipleri sahada kendi canını düşünmeden insanımızı sağ salim kurtarmak için tahayyülümüzü zorlayacak bir güç ve inanmışlıkla çalıştılar. Neredeyse hiç mola vermeden enkaz altlarına giren arama kurtarma gönüllüleri yeri geldi yemek yemeyi unuttu yeri geldi uyku uyumayı. Tek dertleri “Bir kişiye daha canlı ulaşabilir miyiz?” oldu. Yardımın bu paha biçilemez boyutunda yer alan derneklerden biri de Beşir Derneği idi. Sahada arama kurtarma gönüllüleri ile can kurtaran, yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaçları sahiplerine ulaştırmaya vesile olan Beşir Derneği’nin Genel Başkanı Fatih Sarıyar ile depremi ve neler yapılması gerektiğini konuştuk. Deprem bölgesinde tanık olduklarını ve bölgeye nasıl yardım etmemiz gerektiğini anlatan Sarıyar, deprem bölgesi olan ülkemizde alacağımız tedbirlere de dikkat çekti.

    Deprem bölgesine ilk ulaştığınız anda neler gördünüz, neler yaşadınız? Daha önce şahit olduğunuz deprem bölgeleri ile aradaki farklar neydi, bize genel tabloyu anlatabilir misiniz?

    Beşir Arama Kurtarma olarak deprem haberini alır almaz arama kurtarma ekiplerimizle birlikte AFAD koordinasyonunda ivedi olarak afet bölgesine intikal ettik. Bölgeye ulaştığımızda ilk anda birçok binanın yıkılmış olduğunu gördük. Özellikle ikinci depremin ardından daha önce görülmemiş bir yıkım meydana geldi. Bu, gerçekten bizim için çok zor bir tabloydu. Bu süreçte devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla ilk andan itibaren sahadaydı. Biz de Beşir Derneği olarak AFAD koordinasyonunda ve ivedi bir şekilde arama kurtarma faaliyetlerine katıldık.

    Arama kurtarma ekiplerine ne kadar büyük ihtiyaç olduğunu acı bir biçimde bir kez daha idrak ettik. Ülkemizde çok daha fazla arama kurtarma ekibi olması, belli ki artık bir hayli önemli. Arama kurtarma gönüllüsü olmak için şartlar nedir? Kimler katılabilir?

    Malum, ülkemiz deprem bölgesinde yer alıyor. Tarihte bu coğrafyada pek çok yıkıcı deprem yaşanmış. Ancak; arka arkaya gelen Pazarcık, Elbistan depremleri çok farklı bir afet niteliği taşıyor. Bu durum, özellikle uzman arama kurtarma ekiplerine duyulan ihtiyacın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. AFAD, kurulduğu günden bu yana hem kendi personel ve gönüllülerine hem de Beşir Derneği gibi akredite STK’ların kurmuş oldukları arama kurtarma ekiplerine bu anlamda çok ciddi eğitimler veriyor.

    Arama kurtarma gönüllüsü olabilmek için gerekli olan şartlar hususunda ise şunu söyleyebilirim: Fiziki kondisyonun yerinde olması, 50 yaşından büyük olmamak, herhangi bir ruhsal ve fiziksel rahatsızlığın olmaması, aşırı kilolu veya zayıf olmamak gibi şartlar bulunuyor.

    Deprem bölgesine yardım göndermek isteyen insanların nelere dikkat etmesi gerekir? Özellikle bireysel yardım çabaları her ne kadar çok iyi niyetlerle yapılıyor olsa da karmaşaya, trafiğe sebebiyet verebiliyor. Bu açıdan bakınca depremin ilk saatlerinde bölgeye yardım ulaştırmak isteyen insanımız neye dikkat etmeli?

    Necip milletimiz afet dönemlerinde büyük bir hassasiyetle afetzede vatandaşlarımıza yardım ulaştırmaya çalışıyor. Ancak bunun belli bir planlama dahilinde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yoksa yapılan yardımlar, bölgedeki yardım faaliyetlerinin yavaşlamasına neden olabiliyor. İyi bir şey yapalım derken bölgede görevli ekiplerin işlerini zorlaştırmış olabiliyoruz. Bu konuya özellikle dikkat etmek gerekiyor.

    Devletimizin kurum ve kuruluşları başta olmak üzere Beşir Derneği gibi STK’lar bu işi planlı bir şekilde AFAD koordinasyonunda organize etmek için var. Hayırseverlerimiz yardımlarını AFAD koordinasyonundaki STK’lar aracılığıyla depremzedelere ulaştırabilirler.

    Yardım göndermek isteyen kişiler açısından dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle özetleyebiliriz: Öncelikli kabul edilecek yeni (sıfır) temel ihtiyaç yardım malzemelerinin planlanması gerekmektedir. Yardım paketlerinin üzerinde, içerisindeki malzemeler hakkında bilgilendirme yazıları yer almalıdır. Çünkü ilk 72 saatlik akut dönemin çok kıymetli olduğu bu süreçte ayni yardımları tasnif etmek zaman kayıplarına sebep olurken, ciddi iş gücü ihtiyacını da beraberinde getirmektedir.

    Depremin ilk saat ve günlerinde depremzedelerin ihtiyaçları nedir?

    Afetlerin ilk saatleri ve günleri akut zamanlardır. Bu gibi zamanlarda depremzedelerin insani yardım malzemeleri noktasında özellikle gıda, giyim, yakacak, hijyen malzemeleri ve çadır gibi ihtiyaçları söz konusu olmaktadır.

    Depremin ilk günlerindeki telaş atlatıldıktan sonra ilerleyen gün, hafta veya aylarda depremzedeler için yapılacak yardımlar neler olmalı?

    Depremin ilk günleri atlatıldıktan sonra da afetzedelerimizin yanında olmaya mutlaka devam etmeliyiz. Bu gibi zor zamanlarda birlik ve beraberlik duygularıyla onlara destek olmaya devam etmek, psikolojik anlamda kendilerini toparlayabilmeleri bakımından büyük önem arz ediyor.

    Ayrıca diğer bir husus da şu ki depremden etkilenen insanlarımız yalnızca evlerini değil, işlerini de kaybedebiliyor. Akut dönemden sonra hayırsever vatandaşlarımızın desteğiyle afetzede vatandaşlarımıza kalıcı konut desteği ile birlikte istihdam desteğinin de sağlanması, sürecin sürdürülebilir olması bakımından çok kıymetli.

    Sahada aktif görev yapan bir kurum olarak sizin bu boyutta büyük bir depremde tespit ettiğiniz ve “İhtiyaç listesine eklenmesi gerekir” dediğiniz kalemler oldu mu?

    Afetzedelerin tüm ihtiyaçları, başta devletimiz olmak üzere AFAD koordinasyonundaki akredite sivil toplum kuruluşları tarafından bilinmektedir. Bu sebeple ihtiyaç listesine eklenmesi gereken bir kalem olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan yaşadığımız Pazarcık, Elbistan depremi sıradan bir afet değil. Bu nedenle yardımların kesintisiz devam etmesi gerekmektedir.

    Son olarak, okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

    Ülkemiz bir deprem kuşağı üzerinde. Her ne kadar afet yönetimi hususunda her an harekete hazır olsak da vatandaşlarımızın afetler konusunda daha çok bilinçlenmesi, arama kurtarma eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve altını çizerek söylüyorum, mutlaka depreme dayanıklı binalarda ikamet etmeleri, ülke olarak yıkıcı afetlere karşı çok daha hazır olmamızı sağlayacaktır.

    Beşir Derneği deprem bölgesinde, 183 lokasyona yardım ulaştırdı. 630 kişilik arama kurtarma ekibiyle enkazlarda arama kurtarma çalışmaları yaptı. 291 hizmet aracıyla bölgeye yardım sağladı. 3.300 kişilik personel ve gönüllüleri ile deprem bölgesindeki yardım faaliyetlerini sürdürdü. Depremde hem arama kurtarma hem de acil ihtiyaçların temini gibi alanlarda insanımıza başarıyla hizmet ederken, yüzbinlerce insana da her gün sıcak yemek servisi ve ikramlık yiyecek hizmetinde bulundu.

    Sevgili okuyucularımız, bu röportajı yaptığımız sırada Beşir Derneği Arama Kurtarma Ekipleri Baş Sorumlusu ve Doğu Marmara Bölge Müdürü Metin Doruklu, deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmaları esnasında kalp krizi geçirerek ebedi aleme irtihal etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Beşir Derneği’nin başı sağolsun.