Dilimize Arapçadan girmiş olan tasarruf kelimesini, diğer kardeşleriyle birlikte çokça kullanırız. Hem günlük hayat içerisinde hem ilmî ıstılahta bu kelimeler yaygındır. Gelin bu kelimeleri yeniden hatırlayalım.
Sarf: 1. Harcama, masraf etme. 2. Bir şeyi bir işte kullanma, o yolda harcama. 3. Para bozma, nakde çevirme. 4. Dilde şekil bilgisi. 5. Sarf ilminden bahseden kitap.
Sarfiyât: 1. Sarfedilen, harcanan şeyler, her türlü masraflar. 2. Ticârî defterde gidere ayrılan kısım.
Sarraf: 1. Altın, mâdenî ve kâğıt paraları birbiriyle değiştirmeyi, bozmayı, tahvil alışverişi yapmayı meslek edinmiş kimse. 2. Bir şeyden iyi anlayan, o şeyin ehli olan kimse.
Tasrif: (Dilbilgisi) çekim.
Tasarruf: 1. Bir şeye sahip olma ve sahip olduğu şeyi istediği gibi kullanma yetkisi. 2. Bir nesneyi, özellikle parayı dikkatli ve idareli kullanma, israf etmeme, tutumluluk, iktisat. 3. Para, mal vs. arttırma, biriktirme. 4. Velîlerinin, Allah Teâlâ’nın emirleri altına vermiş olduğu şeyler üzerinde hüküm yürütmeleri ve onları idare etmeleri.
Masraf: 1. Sarfedilen, harcanan para, gider, harcama. 2. Bir şeyin yapımında veya hazırlanışında kullanılan malzeme, harç.
Mutasarrıf: 1. Bir mal yahut mülkün sahibi, mâliki olup kullanma hakkını elinde bulunduran kimse. 2. Bir işi dilediği gibi yöneten kimse. 3. Osmanlı devlet teşkilatında kazâ ve vilâyet arasında kalan sancağın en büyük mülkî âmiri, sancak beyi.