İçeriğe geç

Tevekkül Nedir?

    Sözlükte birisini vekil kılmak, işlerini başka birine havale etmek, güvenmek, dayanmak, bel bağlamak gibi anlamlara gelen “tevekkül” dini bir kavram olarak Allah’ın kulları üzerinde tam bir hâkimiyet sahibi olduğuna inanılmasını, sadece ona güvenip dayanılması ve işlerin ona havale edilmesini ifade eder. Yine kulun, rızık kazanmada ve işlerini gerçekleştirmede yalnız Allah’a güvenmesi tevekküldür. Tevekkülün özünde fanilerden yüz çevirmek ve sadece Allah’a bağlanmak yatar. Kısaca, tevekkül Allah’ın kuluna kâfi olduğuna inanmaktır. Tevekkül, çalışmamak, tembellik etmek, tedbir almamak ve bunun sonucu bütün ihtiyaçlarını Allah’tan istemek değildir. Bilakis sebeplere sarılmak, çalışmak, sabretmek, Allah’tan muvaffakiyet ve yardım dilemek ve Cenâb-ı Allah’ın kendisine kapıları açacağına inanmaktır. Tevekkül hayat boyu karşılaştığımız her türlü sorun, bela ve güç işleri aşmak için elimizden gelen tüm kuvveti kullanmak ve nihayetinde Allah Teâlâ’ya teslim olup onun merhametini talep etmektir. Çalışıp kazanmaya riayet etmeyen ve tembellik yapan kişiler tevekkül de etmemiştir. Hiçbir iş yapmayan ve çalışmayan ve üstüne üstelik kendilerini tevekkül ehli yani mütevekkil olarak isimlendiren kimselere Hz. Ömer radıyallahu anh “Siz mütevekkil değil, müteekkil kimselersiniz” (hazır yiyicilersiniz) demiştir. O halde tedbiri “aklı yerinde kullanmak” diye tarif edebiliriz.