İnsanoğlunun yaratılışından bugüne kadar uzayda olanlara duyulan merak her geçen gün arttı. Teknolojinin ilerlemesi ile uzayda olup bitenler hakkında daha fazla fikir sahibi oldukça henüz öğrenemediklerimize karşı duyduğumuz merak da giderek artıyor. Yaklaşık bir sene önce uzaya gönderilen Webb uzay teleskopunun yaptığı keşifler bugüne kadar bilim dünyası tarafından bilindiği sanılan doğruları yeniden sorgulamamıza neden oluyor.
İçindekiler:
Görüntüler daha ayrıntılı gelecek
1990 yılından beri uzayda görev yapan Hubble teleskopundan fiziksel olarak 3 kat daha büyük olan Webb teleskopu görüş alanı olarak 15 kat daha fazla alanı gözlemleyebilir. Hubble teleskobu öncelikle görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. Webb teleskopu ise orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Aradaki fark ciddi bir çözünürlük farkı oluşturmaktadır ve Webb teleskopunun çektiği görüntüler çok daha yüksek çözünürlükte görüntülenebilir.
Özet olarak Webb, Hubble ile ulaşılamayan bölgelerin taranmasına olanak sağlayacak. Hubble’a kıyasla uzayı daha detaylı bir biçimde inceleyebilecek olan Webb’in dünya dışı yaşamın keşfinde de etkili olması bekleniyor. 1990 senesinde yörüngeye taşınan Hubble uzay teleskobuna oranla 3 kat büyük merceklere sahip olan teleskop, Hubble’dan elde edilen verilerin de 100 kat fazlasını elde edecek.
Gözlemevleri de gelişiyor
Uzay merakımızı gidermek için yaptığımız çalışmalar uzayla sınırlı değil tabi ki, uzaydan yaptığımız araştırmaların dışında, dünyadan da uzayı gözlemlemeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde yapımına başlanan Güney Afrika ve Avusturalya’da yapımı devam eden SKA gözlemevi dünyada bugüne kadar yapılmış en büyük gözlemevi olacak. SKA gözlemevi 25 gigahertze kadar kuvvetli 131000’den fazla anten ile uzaydaki hidrojen varlığınının izini sürecek.
SKA gözlemevinin en önemli görevlerinden biri de “hızlı radyo patlamaları” olarak adlandırılan, saniyenin 10’da biri kadar bir süre içerisinde güneşten bir yılda çıkan enerji kadar enerji çıkaran ve henüz hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığımız patlamalar hakkında bilgi toplamak olacak. Yazımızın başında belirttiğimiz gibi henüz uzay hakkında bilmediğimiz bir çok bilgiye SKA gözlemevi ile ulaşmayı planlayan bilim insanları SKA gözlemevinde uzaylıların varlığı konusunda da bilgi toplamayı amaçlıyor.
Güneşten elektrik enerjisi elde edebiliriz
Uzayda var olan milyarlarca watt değerindeki enerjiyi dünyamız için nasıl kullanabiliriz diye sorgulayan bilim insanları önümüzdeki günlerde 3 senelik bir çalıştay düzenleyerek, dünya yörüngesine yerleştirecekleri uydular sayesinde güneşten gelen enerjiyi dünyada kullanabilmek adına hesaplamalar yapacak. İlerleyen teknoloji sayesinde uzayda veya dünya yörüngesinde bir yapı inşa etmek her zamankinden daha kolay hâle geldi. Yörüngeye yerleştirilecek uydular ile güneşin enerjisini kablosuz olarak dünyaya ışınlanma üzerine çalışmalar yapılacak. Yakın gelecekte evlerimize kadar kablosuz elektrik enerjisi taşınması konusu gündeme gelecek gibi duruyor.
İnsanoğlunun uzay macerası bugün geldiğimiz noktada kalmayacak ve yakın gelecekte uzayın keşfedilmeyen taraflarını keşfetmeye, bilmediğimiz galaksileri öğrenmeye ve yaratılışımız hakkında daha çok bilgi edinmeye devam edeceğiz. Bir müslüman olarak bu bilgileri bizi ve bütün kâinatı yoktan var eden Rabbimizi anlamak için, ayrıca O’na olan samimiyetimizden taviz vermemek gerektiğini unutmadan teknolojiyi yerli yerinde kullanmak için çalışmalıyız.