Zaman zaman ev, okul, iş ya da sosyal hayatımızda yapmamamız gereken şeyleri yapmak isteyebiliyoruz değil mi? Bu bir anlık hoşumuza giden bir durum olsa da aslında bu gibi durumlarda maddi ve manevi yönden zarar göreceğimizi düşünemeyebiliyoruz. Bahanemiz de şöyle şeyler oluyor: “Bilmem kim de öyle yapmış. Zaten herkes yapıyor.” Peki, bizim ölçümüz bu mu?
Yol ayrımı
“Sui misal emsal olmaz” derler. Yani kötü örnek, örnek olarak alınmamalıdır. Bu bir hukuk kavramı olsa da bunu sosyal hayatımızda da uygulayabiliriz. Ancak burada da neyin iyi neyin kötü olduğunu fark etmek, o ayrımı yapmak gerekiyor. Peki iyi, güzel şeyler nelerdir? Özetle Allah Teâlâ’nın razı olacağı şeylerdir. Allah Teâlâ yeryüzüne iyiliğin yayılması için peygamberler göndermiştir. Yani başta Peygamber Efendimiz olmak üzere tüm peygamberlerin, onları örnek alan sahabenin ve Allah dostlarının hayatlarına baktığımızda iyiyi ve güzeli görürüz.
Kötü örnek alınmaz
Kötülük ve çirkinlik de Allah Teâlâ’nın razı olmadığı şeylerdir. Hırsızlık yapmak, yalan söylemek, dedikodu yapmak, insanlara kaba davranmak, doğaya zarar vermek, kaldırıma tükürmek gibi şeylerden bahsediyorum. Gördüğün gibi kötü davranışların içerisinde hem haram olan şeyler hem de toplum tarafından hoş karşılanmayan davranışlar var. Hepsinin ortak özelliği ise Allah Teâlâ’nın bunlardan razı olmaması…
Böyleyse bu kötü davranışları sergileyen birini örnek alırsak sence ne olur? Evet, Allah Teâlâ razı olmadığı şeyleri yapan kişiden de razı olmaz. Kabul edersin ki bu, şu anlama da geliyor: Allah Teâlâ’nın razı olmadığı kişileri örnek alırsan, onları taklit edersen Allah Teâlâ senden de razı olmaz… Kötülere benzemek ve kötülerden olmak istemezsin değil mi?
İyilerin kötülüğünden sakınmak
Aleni bir şekilde sürekli kötülük yapan, haram işleyen birini örnek almamak kolay. Bununla beraber iyiliği ile tanınan, iyi işlerle anılan kişilerin yaptığı hatalar ya da kötülükler karşısında da dikkatli olmalısın. Burada dananın kuyruğu kopuyor. Diyelim ki ben çok iyi bir insanım. Sürekli iyi olarak anılıyorum. Ama bir keresinde nefsime uyarak bir hata, kötülük yaptım. Mesela sosyal medyadan birine hakaret ettim… Benim iyi biri olmam yaptığım hatayı ya da kötülüğü meşru kılmaz. İşte buraya çok dikkat etmelisin. “Bu ağabey çok iyi biri, o ne derse yaparım” demek ahmaklık olur. Çünkü her insan hata yapabilir. Bir hatayı, kötülüğü ya da çirkinliği örnek almak da sana yakışmaz.
İyiyi örnek almak
Bu yüzden insanları değil de yaptıklarını, eylemlerini, amellerini değerlendirmen ve iyi olanları kendine örnek olarak seçmen daha doğru olacaktır. Hani günahkâra değil de günaha karşı düşman oluyorduk ya, bu da o hesap… “Şu kişi iyi adamdır, o yaptıysa doğrudur” demek doğru olmaz. Burada “Yahu hiç mi kimseyi örnek almayacağız?” diye düşünebilirsin. Az önce de belirttiğim gibi başta Peygamber Efendimiz olmak üzere peygamberleri kendine örnek alabilirsin. Onların izinden giden sahabiler ve Allah dostları da bizim için güzel örnektir. Bu yüzden hadis, siyer, kısas-ı enbiya, sahabilerin hayatı konulu kitapları bolca okuman faydalı olacaktır. Onların ahlâkı sana da tesir edecektir.
İyi örnek olmak
Hep birilerini örnek almayı düşünüyoruz. Peki, hiç örnek olmayı düşündün mü? “Ağabey biz kim örnek olmak kim?” diye düşünme. Sen de etrafına, çevrene, arkadaşlarına iyi örnek olabilirsin ve hatta olmalısın. Derslerindeki azminle, arkadaş ortamındaki cana yakınlığınla, insanlara karşı nezaketinle, büyüklerine karşı saygınla, yaptığın işlerindeki gayretinle sen de etrafına güzel bir örnek olabilirsin.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuş: “İslâm’da iyi bir çığır açan kişiye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından hiçbir şey noksanlaşmaz.” Yani iyi hâlinle, güzel davranışlarınla çevrene örnek olarak nice iyiliklere, güzelliklere vesile olabilirsin, iyiliğe çığır açabilirsin. Bu vesileyle maddi ve manevi olarak kazancına kazanç katmış olursun. Tabi, bu hadis-i şeriften kötü örnek olmakla da başına büyük bir felaketin gelebileceği anlaşılıyor. Aynı şekilde Nisa suresinin 85. âyetinde de “Kim güzel bir işe aracılık ederse, onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyi gözetir ve karşılığını verir” buyuruluyor. Kısacası iyi olup iyiliğe vesile olursan vezir, kötü olup kötülüğe neden olursan rezil oluyorsun. Bilmem anlatabildim mi?..
İyilik kolay değil
İyiyi, kötüyü ayırt etsek de her ne kadar iyi olmamız gerektiğini bilsek de kötülüğün başımıza ne gibi belalar açabileceğinin farkında olsak da kötü davranışlar, çirkin hareketler bazen arkadaş ortamının ya da çevrenin etkisiyle insanlara daha çekici gelebiliyor. Burada da yine devreye irade giriyor. Başın ağrıdığında ağrı kesici hap içersin ve bu ağrıdan kurtulursun. Ama kötü bir davranışa özenme halini gidermek için bir hap, şurup ya da iksir yok. Sadece iradenle “Hooop, orada dur bakalım. Allah Teâlâ bundan razı değil. Sana şu an ne kadar güzel görünse de aslında bu işin ne kadar çirkin olduğunu biliyorsun. Nefsin seni yanıltmaya çalışıyor” diyerek kötülüklerden uzak durman gerekiyor. Sana iyi bir haberim daha var. Bunu diyebilmen için en önemli yöntemlerden birini biliyorum. O da iyilerle beraber olmak…