İçeriğe geç

Orman Yangınları Tesadüf Mü?

    Orman Yangınları Tesadüf Mü

    Bir ülkenin en önemli zenginliklerinden biri hiç kuşku yok ki ormanları. Kendilerini medenî olarak tanımlayan Batı, her ne kadar Afrika başta olmak üzere dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını acımasızca sömürse de, yaşadığı coğrafyayı bütün imkânlarıyla daha iyi yaşanılabilir kılmak için uğraşıyor. Ülkemizden Avrupa’ya gidip gelenleri dinlediğinizde doğanın ne kadar güzel olduğunu, bitkilere ne kadar değer verildiğini anlatırlar. Aslına bakılırsa Türkiye de tabii zenginlikler bakımından dünyanın sayılı yerlerinden. Yanlış kentleşme nedeniyle şehirler beton yığınlarıyla dolsa da köylere, yaylalara gittiğimizde tabiatın güzelliğini bütün ihtişamı ile görebiliyoruz. Orman bakımından da özellikle Türkiye’nin kuzeyi ve güneyi tartışılmayacak kadar doyurucu.

    Geçtiğimiz yaz peş peşe başlayan yangınlar ne yazık ki ormanlarımızın bir bölümünü yok etti. Cam kırıkları, yeterince söndürülmeyen piknik ateşi gibi nedenlerle yanan ağaçların yerine yenilerini dikseniz de büyümesi için belirli bir zamana ihtiyaç var.

    Bir de yalnızca “doğal sebepler”le açıklanamayacak hadiseler yaşanıyor. Özellikle ne yolla olursa olsun Türkiye’ye zarar vermeye azmetmiş terör örgütleri, sosyal medyada ormanları yakacaklarını açıkça söylüyorlar. Nitekim geçen yaz olanlar biraz da terör örgütlerinin eseriydi. Ormanları yakarak yani ormanların yok edilmesi ile iki şey elde etmek istiyorlar: Devleti ve milleti psikolojik olarak yıpratmak ve ülkeye maddi zarar vermek.

    Böyle dar ve dolambaçlı bir tünelden geçen Türkiye’nin tehdidin her çeşidine karşı tedbirli olması şart. Çıkan yangını zamanında söndürmek yetmez, önleyici ve koruyucu tedbirler konusunda hassas olmak lazım. Bir terör eylemi olarak değerlendirebileceğimiz orman yangınları engellenmeli, ne sebeple başlamış olursa olsun, çıkınca da sonra hızlı ve etkin müdahaleyle söndürülmeli. Aksi takdirde kaybedeceğimiz hem zenginliğimiz hem de moralimiz olacak.