Şiddetli kuraklığın hüküm sürdüğü zamanlarda yağmur duası yapılır. Kur’ân-ı Kerîm’de Nuh, Musa ve Hûd peygamberlerin kavimlerine su verilmesi için yaptıkları dualardan söz edilir.
Ebû Davud, Tirmizî ve Nesâî’nin zikrettiği haberlerde, Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] sahabilerle birlikte yağmur duasına çıkmış, onlara kıraati âşikâr iki rekât namaz kıldırmış, namazdan sonra ellerini gökyüzüne kaldırarak dua etmiş ve Allah’tan [celle celâluhû] yağmur talebinde bulunmuştur.
Yağmur duasına ve namazına üç gün art arda çıkılması müstehap kabul edilmiştir. İnsanlar bulundukları beldenin dışında bir yerde toplanmak üzere, huşû ve tevazu içinde, tövbe ve istiğfar ederek yola çıkarlar. Başlar öne eğilir, mütevazi bir tavır takınılır. Durumları müsait olanların yağmur duasına çıkmadan evvel sadaka vermeleri, üzerlerinde mazlumun hakkı bulunanların bunları ödemeleri ve helâllik istemeleri gerekir.
Yağmur duasında imam kıbleye yönelik, ayakta, ellerini açarak sesli bir şekilde dua eder. İnsanlar da oturur bir vaziyette, kıbleye yönelik onun duasına âmin derler. Yağmur duası sünnettir. Hem Peygamberimiz hem de onun raşid halifeleri yağmur duasında bulunmuşlardır. Yağmur duası şöyledir:
اَللّٰهُمَّ أَسْقِنَا غَيْثاً مُغِيثاً مَرِيئًا طَبَقاً مَرِيعًا غَدَقًا عَاجِلًا غَيْرَ رَائِثٍ
اَللّٰهُمَّ أَسْقِ عِبَادَكَ وَبَهَائِِمِكَ وَانْشُرْ رَحْمَتَكَ وَأَحْىِ بَلَدَكَ الْمَيِّتَ
“Allahümme, eskinâ gaysan muğîsan, merîen, tabakan, merîan, gadakan, âcilen, gayra râisin. Allahümme eskı ibâdeke ve behâimike venşür rahmeteke ve ehyi beledeke’l-meyyite.”
Anlamı: “Allahım! Hayat veren, tatlı, bol, bereketli, geç değil çabuk yağmur ver. Allahım! Kullarının susuzluğunu gider, hayvanlarını sula, rahmetini yay ve ölü memleketini dirilt.”1
Üç gün boyunca, eski elbiseler içerinde, yaya olarak, tevazulu bir şekilde ve Allah korkusuyla huşû duyarak yağmur duasına çıkmak müstehaptır. Yağmur duasına gidenler her gün yağmur duasına çıkmadan önce sadaka verirler.
Binek hayvanlarını, yaşlıları ve çocukları da yağmur duasına çıkarmak müstehaptır.
Herkes tek başına dilediği kadar namaz kılar. Sonra Allah Teâlâ’ya dua ve istiğfar ederler.
İmam, ellerini kaldırarak kıbleye yönelmiş bir şekilde ayakta durur. İnsanlar da oturduğu yerden imamın yaptığı sünnet-i şerifte bildirilen duaya âmin derler. Sünnet-i şerifte bildirilen yağmur duası:
“Allahım bize, zorluktan kurtarıcı, içilmesi kolay, tatlı, gecikmeksizin acilen gelen, her yeri sulayan, rahatsızlık vermeyen, her yeri kaplayan ve devamlı bir yağmur yağdır.”
Yağmur duasında elbiseyi ters çevirmek yoktur. Kâfir olan kişiler de yağmur duasına getirilmez.2
İçindekiler:
Şafilere Göre Yağmur Duası Namazı
Yağmur duası namazı kıraat, tekbir ve diğer hükümlerde bayram namazları gibidir. Yağmur duası namazı, insanların Allah Teâlâ tarafından yağmur yağdırılmasına ihtiyaç duymaları halinde kılınır. İmam, cemaate tövbe etmelerini, üzerlerindeki kul haklarını iade etmelerini ve dört gün oruç tutmalarını emreder.
Sonra dördüncü gün imam, üzerlerinde eski bir kıyafetle ve huşû halinde onları yağmur duasına çıkartır. Aynı şekilde kadınlar ve hayvanlar da yağmur duasına çıkartılır. Sonra imam onlara iki rekât namaz kıldırır.
Ardından bayram hutbeleri gibi iki hutbe okur. Fakat bu hutbelerin başında tekbir yerine istiğfar getirilir. İkinci hutbe esnasında kıbleye döner. Ridâsını üst tarafı aşağı, sağ tarafı da sol tarafa gelecek şekilde ters çevirerek giyer, insanlar da onun gibi yapar. Daha sonra gizli ve açık olarak Allah’a dua ederler. İmam açık dua ederse, insanlar onun duasına âmin derler. İmam gizli dua ederse, insanlar da kendileri için gizliden dua ederler.
Her iki bayram namazı ile ay (ve güneş) tutulması namazı ve yağmur duası namazı için gusül almak sünnettir.3
Kaynakça
- Nafile İbadetler – Şadırvan Yayınları
- Merakıs Saadet
- Saadül Mübtedin