İçeriğe geç

Yar Kimdür

    Bir Muvafık Hemnişin…”

    Selamun aleyküm kıymetli kariin-i meçhulüm (meçhul okuyucularım), bu ay size Ahmed-i Dai dedenizden bahsetmek isterim. Muhterem dedeniz Klasik Türk şiirinin kurucularındandır. Mahlası “Dai”, “dua eden kimse, duacı” anlamlarına gelebildiği gibi “davet edici” anlamına da gelmektedir. Kendisi sizden yaklaşık 600 yıl önce yaşamıştır. Ama sözleri sanki bugün söylenmiş gibidir.

    Padişah Nedimi

    Ahmed-i Dai dedeniz, Emir Süleyman’ın nedimlerindendir. Nedimler padişaha sohbet arkadaşlığı eden; onları hoş sözler, fıkralar ve hikayelerle eğlendiren kimselerdir. Kendisinin sarayla münasebeti Emir Süleyman’ın vefatından sonra da devam eder. Çelebi Mehmed de şaire iltifat buyurmuş ve kendisini oğlu Murad’a hoca tayin etmiştir. Dai, Şehzade Murad için Ukudü’l-Cevahir adlı eserini yazar.

    “Dost Kimdür?..”

    Dai dedenizin kariyeri şehzade hocalığı ve dahi padişah nedimliği ile sınırlı değildir. Kendisi aynı zamanda kadıdır. Kadılığı bugünün avukatlığı, savcılığı gibi düşünebilirsiniz. Hasılı Dai, İslami bilgilerin künhüne de vakıftır. Çok gün görmüş, çok insan tanımıştır. Onun insana dair sözleri pek bir mühimdir. Bundan sebep dedenizin yıllar evvelinden bırakmış olduğu söz mirasını size ulaştırmak isterim. Bakın insan zümresini nasıl tarif etmiş ve size neler söylemiş. Buyrun aşk ile:

    Yar kimdür bir muvafık hemnişin

    Dost kimdür bir münasib hemnefes

    (Yar yanında oturulası, dost ise aynı hava solunası bir münasip kişidir.)

    Arifdür ol ki arş ana kürsi olur anun

    Edna nazarda seyri semavat içindedür

    (Arif o kişidir ki arş ona makam olur ve onun en küçük nazarında yedi kat sema görünür.)

    Arif vücudı halvetini has ider Hak’a

    Sufi egerçi vecd ile halat içindedür

    (Arif varlığını Hakk’a mahsus etmiştir, sufi de vecdle halden hale girer.)

    Her zahidi ki tekye kılur zühd ü ta‘ata

    Bihude yirde fikr ü hayalat içindedür

    (Sadece tekkede zühd ve taate yönelen kimse yanlış yapmaktadır.)

    Ez cümle, Dai dedeniz ömür mesaisinde onca insan tanımış ve muteber insanın vücud-ı pakini Hakk’a adamış arif insan olduğunu beyan etmiştir. Doğru demiştir. Arif olamasak da arif olanlarla hemnefes (dost) olabilmek duası ile… Baki muhabbetle…