Arkadaşlıkla ilgili sözlere bakarsak insanın aslında kendisi gibi kişileri arkadaş seçtiğini anlayabiliriz. “İnsan en yakınındaki beş kişinin ortalamasıdır” sözü de epeydir dolaşımda. Öyleyse ben biraz kendimken çokça arkadaşlarım oluyorum galiba. Kiminle berabersek, hemhâl isek onun gibiyiz ya da belki oyuz.
İnsan kendisini tanımak istiyorsa önce arkadaşlarına bakmalı. Onlardan bize gelen, bizden onlara giden bir yol var. Aksi halde arkadaşlık sürmez zaten. Zoraki, ortam gerektirdiği için olan birliktelikleri arkadaşlık saymıyoruz. Arkadaşlık derken gönüllü birlikteliği kabul ediyoruz.
Gönüllü birliktelikler en savunmasız ilişkilerdir. Bu savunmasızlık halinde insana arkadaşından gelecek iyi veya kötü etkiler izler bırakır durur. O halde kendimize soralım: Arkadaşlıklarımız bizi iyiliğe mi götürüyor, kötülüğe mi? Şöyle de sorabiliriz: Arkadaşlarımız iyi kişiler mi değiller mi?