İçeriğe geç

Avrupa’da Birlik Sözde mi Kalacak?

    Tamamen ekonomik gerekçelerle kurulan ve uzun yıllardır küresel siyasette öne çıkmaya çalışan AB, İngiltere’nin ayrılmasıyla büyük bir sarsıntıyla karşı karşıya kalmıştı. İki lokomotif devlet olan Fransa ve Almanya’nın ayakta tutma çabasına rağmen Avrupa’da “birlik”ten bahsetmek çok da mümkün değildi. Kovid salgını ile başlayan yeni dönemde her Avrupa ülkesi kendi derdine düştü. Öyle ki bazıları arasında maske savaşları yaşandı. Peşi sıra dünya genelinde baş gösteren ekonomik kriz de bütün Avrupa’yı ciddi manada etkiledi. Her şeye rağmen Almanya ve Fransa’da politikacılar her fırsatta birlik vurgusu yaparak, AB’nin çok kutuplu dünyada denge unsurlarından biri olduğu imajını korumaya çalışıyorlardı. Fakat geçtiğimiz günlerde Almanya ve Fransa’da gündeme gelen dijital verileri saklama yasası ortalığı karıştırdı. 

    AB’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, veri saklama kurallarının AB hukukunu ihlal ettiğine hükmetti. Almanya’da uygulanan iletişim yasasına göre, hizmet sağlayıcılar dijital verileri on haftaya kadar saklamak, gerekirse bunları yetkili makamlarla paylaşmak zorunda. Alman Telekom şirketi ve internet hizmeti sağlayan SpaceNet, söz konusu kanun için Avrupa Adalet Divanı’na dava açmıştı. 

    Uzunca bir süredir uluslararası siyasette hayli silikleşen AB, yaşanan bu gelişmenin ardından hepten çıkmaza girecek. Ekonomik açıdan derin kırılmalar yaşayan Birlik ülkelerinde, adalet gibi mekanizmalar da tartışılmaya başlandığına göre önümüzdeki dönem için durumun parlak olduğunu söyleyemeyiz. Görünen o ki, İngiltere’nin ayrılmasıyla deprem etkisi yaşayan AB’nin artık kağıt üzerinde yaşama ihtimali hiç az değil. Tarihinde büyük savaşlar yaşayan, mezhep çatışmalarının kanlı mücadelelere dönüştüğü Avrupa için yeni bir sayfa açılıyor.