Çanakkale Savaşı, Dünya tarihinde az rastlanılan muharebelerden biridir. 1. Dünya Savaşı’nın en kilit zamanında gerçekleşen Çanakkale Savaşı, savaşın tarafları kadar hemen hemen tüm Dünya’nın gözünü diktiği bir olgu olarak tarihte yerini almıştır.
Osmanlı Devleti tarihi boyunca birçok farklı ordu İstanbul’u işgal etmek istemiş, bu işgal hedeflerinin en büyüğünü ise İngilizler, topladığı müttefikleri ile 1915 yılında hayata geçirmiştir.
O döneme kadar tarihin gördüğü en büyük deniz kuvvetlerini oluşturan bu işgal müttefikleri, deniz gücün yanında kara birlikleriyle birlikte görenlerin yenilmez dediği bir ordu oluşturmuştur.
Kudretli bu ordunun karşısında ise, en zayıf zamanlarını yaşayan, savaş nedeniyle harap ve bitap bitmiş bir devlet ve Türk milletinden başka bir unsur bulunmuyordu.
Çanakkale Savaşı öncesi bu eşitsizliği gören hemen hemen tüm dünya, savaşın sonucunun zaten belli olduğunu ve Türk milletinin büyük bir bozgun ile karşılaşacağından emindi.
Tüm bu olumsuzluklar içinde, yokluk ve varlık mücadelesi veren Türk milleti, büyük kumandanları ile tarihinin getirdiği cengâver ruhundan ilham alarak, olmazı olur yaptı ve Çanakkale Savaş’nı kazandı.
Bu öyle bir zaferdi ki, sadece savaşan tarafları etkilemedi, adeta tüm dünya tarihine büyük bir iz bıraktı ve zamanın akışını değiştirdi.
Çanakkale Savaşını Kazanınca Ne Oldu?
Çanakkale Savaşı’nı Türklerin kazanması ile;
- 1.Dünya Savaşı uzadı,
- Türk Milleti, ileride başlatacağı kurtuluş mücadelesinin tohumlarını arttı,
- Savaş boyunca gösterdikleri başarı ile Türk toplumu saygın bir yer kazandı,
- Dünya üzerinde güçsüz ve zayıf milletler, güçlü devletlere mücadele bayrağı çekerek bağımsızlıkları yolunda azim kazandı,
- Çarlık Rusya’sı yıkıldı ve o coğrafyanın kaderi değişti.
Çanakkale Savaşı, bir ordunun donanım ve güç olarak ne kadar kudretli olursa olsun savaşı kazanamayabileceğini, liderlerin önemini, azim ve kararlılığın başarıdaki itki gücünü gösterdi.
Modern savaş tarihine uzun yıllar ders olarak okutulacak taktikler ve olaylar miras bırakan Çanakkale Savaşı, her yönüyle insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir.