İmam Gazali’nin Kronolojik Hayatı | |
---|---|
Doğumu ve Yetişmesi | 450-473 |
İmâmü’l-Haremeyn’in Yanında | 473-478 |
Nizâmülmülk’ün Yanında | 478-484 |
Nizâmiye Medresesi’nde Hocalık | 484-488 |
Zühd Hayatı ve Hocalığı Terk | 488-490 |
İbadete Teveccüh, Uzleti Tercih | 490-498 |
Seyahatleri ve İbadete Gayret Göstermesi | 498-500 |
Vatana Dönüş, İbadetle Meşguliyet | 500-505 |
Vefatı | İmam Gazâlî, 14 Cemâziyelevvel 505’te (18 Aralık 1111) Pazartesi günü Tûs’un[70] bir kasabası olan Taberan’da Rabb’inin rahmetine kavuştu. |
Eserleri | Kaynaklarda Gazâlî’nin 457 adet kitap yazdığı belirtilir. Ancak günümüze kadar ulaşan eserlerinin sayısı yetmiş beş tanedir. |
İçindekiler:
- 1 İmam Gazali Hayatı [1]
- 2 İmam Gazali Doğumu ve Yetişmesi Tus-Cürcan(450-473)
- 3 İmâmü’l-Haremeyn’in Yanında: Nîşâbur (473-478)
- 4 Nizâmülmülk’ün Yanında: el-Asker (478-484)
- 5 Nizâmiye Medresesi’nde Hocalık: Bağdat (484-488)
- 6 Zühd Hayatı ve Hocalığı Terk: Mekke-Şam (488-490)
- 7 İbadete Teveccüh, Uzleti Tercih: Şam (490-498)
- 8 Seyahatleri ve İbadete Gayret Göstermesi (498-500)
- 9 Vatana Dönüş, İbadetle Meşguliyet (500-505)
- 10 İmam Gazali Vefatı
- 11 İmam Gazali Eserleri Nelerdir?
- 12 Kaynakça
İmam Gazali Hayatı [1]
İmamı Gazali kimdir? Zeynüddin, Hüccetülislâm, Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Ahmed et-Tâsî el-Gazâlî olup âlim, ârif ve fakih bir zattır.[2]
Kendisi Mezhep olarak Şâfiî’dir[3]. Sonraki asırlarda benzeri gelmedi[4]. Pek çok eser telif etti, üstün bir zekâya sahip idi[5]. Yazdığı ve söz söylediği her konuda insanların en zekisi idi.[6]
İmam Gazali Doğumu ve Yetişmesi Tus-Cürcan(450-473)
İmam Gazali kimdir kısaca: İmam gazali babasının kendisine geçimi için bıraktığı şeyler bittiği ve kendisi de yiyeceklerini temin edebilecek durumda olmadığı için, fıkıh öğreten ve öğrencileri için de bol miktarda yiyeceği bulunan medrese mesleğine dahil olan kişidir.[7]
Gazalinin hayatı, başlangıçta Tûs’ta Ahmed er-Râzekânî’den[8] fıkıh dersleri almakla başladı[9]. Sonra Cürcân’da[10] bulunan Ebû Nasr el-İsmailî’nin yanına geçerek devam etti.
Bütün fıkıh eserlerini şerh[11] ve hâşiyeleriyle birlikte öğreninceye kadar onun yanında kaldı.[12] Bundan sonra Gazâlî Tûs’a döndü ve orada üç yıl kaldı.
İmâmü’l-Haremeyn’in Yanında: Nîşâbur (473-478)
Gazâlî ilmini arttırmak istedi, bunun için Nîşâbur’da bulunan İmâmü’l-Haremeyn Ebü’l-Meâlî el-Cüveynî’nin[13] yanına gitti ve ondan ders aldı. Çok ciddi çalışarak buradaki ilimleri tahsil etti.[14] Hocasının hayatında parmakla gösterilir önemli biri duruma geldi,[15] akranları arasında en önde olanı idi.
Fıkıhta derinleşip, kelâm ve münazarada[16] maharet kazanınca, daha hocası hayatta iken kendisi de ders vermeye başladı.[17] İlk eserlerini yazması da bu döneme rastlar.[18] Hocası kendisi ile övünürdü,[19] hocasının 478 (1085) yılında ölümüne[20] kadar yanından ayrılmadı.[21]
Gazâlî kısaca hayatı yazan kitaplarda, Cüveynî’den sonra başkasından ders almadığı söylenir.[22] Bu görüş doğru olsa gerek, zira hocası Cüveynî’nin eserleri gerçekten çok güçlü idi. Hatta hocasının eserlerinin, Gazâlî’nin fikrî gelişimini bir ölçüde engellediğini söylememiz bile mümkündür.[23]
Nizâmülmülk’ün Yanında: el-Asker (478-484)
Hocası vefat edince, Nîşâbur’dan çıkıp ordu karargâhının bulunduğu el-Asker[24] denilen yere geldi ve orada Vezir Nizâmülmülk[25] ile karşılaştı. Onun meclisi seyyah âlimlerin ve önde gelen edebiyat hocalarının buluşma yeriydi.
Burada hocalarla buluşması, büyük âlimlerle münazara ve münakaşalar yapması ile, Gazâlî’nin değerini artıran olaylar cereyan etti.[26] O âlimlerle arasında pek çok mecliste[27] münakaşa ve mücadeleler geçti
Bütün bunlar Nizâmülmülk’ün[28] huzurunda cereyan etmekte, Gazâlî onlara karşı hep üstünlük sağlamaktaydı.[29] Böylece vezirin gözüne girdi[30] ve onun gönlünde taht kurdu.
Gazâlî’nin mertebesi yükseldi ve ismi her tarafa ulaştı,[31] şöhreti kafileler arasına yayıldı.[32] Nizâmülmülk onu, 484 (1091) yılında Bağdat’ta bulunan Nizâmiye Medresesi’nin başına getirdi.[33} Bu sırada Gazâlî henüz otuz dört yaşında idi.[34]
Nizâmiye Medresesi’nde Hocalık: Bağdat (484-488)
İmam Gazâlî ders vermek üzere Bağdat’ta bulunan Nizâmiye Medresesi’ne geldi. Gelişi 484 yılı Cemâziyelevveline (Temmuz 1091) rastlamaktaydı.[35]
Irak halkı onu çok beğendi ve onlar nezdindeki değeri yükseldi, [36] sözü geçmeye, itibar ve haşmeti artmaya başladı.[37] Haşmet ve itibarı emîrlerin ve vezirlerin haşmetini geride bıraktı, darbimesel haline geldi.
Kervanlar onu görmek için yollara dizildiler.[38] Meclisinde hazır bulunan önde gelen büyük âlimler, onun fesahatine ve konulara vukufuna hayret ediyorlardı.[39]
Kadi Ebû Bekir İbnü’l-Arabî der ki: “Onu Bağdat’ta, ders meclisinde, halkın önde gelenlerinden ve faziletlilerinden 400 kişiye ilim öğretirken gördüm.”[40]
Gazâlî için bu dönem, hasat mevsimi idi. Usul, fıkıh, kelâm, hikmet konularında eser yazmaya bu dönemde başladı.[41]
Zühd Hayatı ve Hocalığı Terk: Mekke-Şam (488-490)
488 yılı Zilkadesinde (Kasım 1095),[42] Gazâli’nin gönlü dünyadaki aşağılık şeylerden bıktı, onları bir yana bırakıp atarak ibadet ve seyahate yöneldi. Zühd hayatını ve insanlardan uzak kalmayı tercih etti.[43]
Hac farizasını eda için Mekke’ye gitme bahanesiyle, Bağdat’ta sahip olduğu şöhreti, ihtişamı ve makamı terketti. Önce Suriye’ye gitti, Emeviyye Camii’nde bir zâviyede inzivaya çekildi.
Hac ve Resûlullah’ı ﷺ ziyaret kastıyla 490 yılı Zilkadesinde (Ekim 1097)[44] ayrılıncaya kadar Şam’da kaldı.[45]
İbadete Teveccüh, Uzleti Tercih: Şam (490-498)
Gazâlî hac farizasını eda ettikten sonra Suriye’ye döndü ve Şam’da ikamet etti. Caminin batı cihetindeki zâviyede[46] derslerini tekrar etti. Bu zâviye hâlâ onun ismiyle bilinir.[47] Bu esnada çok sayıda eser telif etti, İhyâ’yı da bu dönemde yazdığı söylenir.[48]
İmam gazali hayatı kısaca yazan âlimler, Şam’da on sene[49] kaldığını söylerler. Bu süreye, ders faaliyetini bırakıp geldiği ilk ziyareti ile, hacdan döndükten sonra kaldığı süre de dahildir. [50]
Seyahatleri ve İbadete Gayret Göstermesi (498-500)
Gazâlî, Şam’dan Kudüs’e geçti. Burada kendini ibadete verdi. Önemli yerleri, mühim mekânları ziyaret etti,[51] Mescid-i Aksa’ya komşuluk yaptı. Her gün sahra adlı kayanın içine girer ve kapısını üzerine kapatırdı. Hz. İbrahim’in (aleyhisselâm] makamını da ziyaret etti.[52]
Buradan Mısır’a geçti, bir süre İskenderiye’de kaldı.[53] Herhalde burada bulunan camileri ve velilerin türbelerini ziyaret etmek istemişti.
Söylendiğine göre, Gazâlî buradan gemiye binerek, ilim ehline sevgi ve teveccüh gösterdiğini işittiği Merakeş emîri olan Yusuf b. Tâşfîn’in yanına gitmeye niyetlenmişti. 500 (1106) yılında bu zatın ölüm haberi kendisine ulaştı. Oraya gitme kararından vazgeçerek memleketi Tûs’a döndü.[54]
Vatana Dönüş, İbadetle Meşguliyet (500-505)
Yusuf b. Tâşfîn’in ölüm haberi kendisine ulaşınca, vatanı Tûs’a geri döndü. Burada muhtelif[55] konularda faydalı[56] ve yararlı kitaplar telif etti. İmam gazali kimdir hayatı konularını araştıran alimler Gazalinin her şeyi ile ibadete, Kur’ân-ı Kerîm tilavetine, ilim neşrine yöneldiğini ve insanların arasına karışmaktan kaçındığını beyan eder.[57]
Sencer, kardeşi Muhammed b. Melikşah tarafından Horasan’a yönetici tayin edilmişti. Sencer, Fahrülmülk Ebü’l-Muzaffer Ali b. Nizâmülmülk’ü burada vezir olarak görevlendirdi.
Fahrülmülk vezir olunca Gazâlî’nin yanına gitti ve ondan, Nîşâbur’a gelerek buradaki Nizâmiye Medresesi’nde ders vermesi için ricada bulundu.[58]
Kaynaklar, Fahrülmülk’ün bu ricasında fazlasıyla israrlı olduğunu belirtirler.[59] Bu ısrarlar karşısında Gazâlî, Nîşâbur Medresesi’nde ders verme görevini kabul etti.[60]
Fakat, vezirin kısa süre sonra vefatı üzerine, ders verme görevine çok fazla devam etmek zorunda kalmadı ve vatanındaki evine döndü.
Gazâlî’nin, Nîşâbur’daki Nizâmiye Medresesi’nde ne kadar kalıp ders verdiğini bilmiyoruz. Fakat İskenderiye’den Tûs’a dönmesine sebep olan Yusuf b. Tâşfîn’in vefatı ile Nîşâbur Nizâmiye Medresesi’nde ders vermesi için kendisine ısrarla ricada bulunan Fahrülmülk’ün vefatının aynı yıl içinde, yani 500 (1106) yılında olduğunu biliyoruz.[61]
Buradan hareketle, Gazâlî’nin, Nizâmiye Medresesi’ndeki hocalık görevini bırakarak çabucak vatanına dönmek ve kendisini ders vermek zorunda bırakan vezirden kurtulmak için, Fahrülmülk’ün vefatını bir vesile olarak değerlendirmiş olabileceğini söylememiz mümkündür.
Bu sebeple, Nîşabur Nizâmiye Medresesi’nde ders vermek için kaldığı süreyi, onun hayatında dikkate alınmaya değer bir merhale olarak görmüyoruz.
Böylece Gazâlî vatanı olan Tûs’a döndü ve son günlerini geçirmekte iken tercih ettiği şeylere yöneldi, onları yerine getirmeye çalıştı. Bir ev aldı, bahçesine ağaçlar dikerek zarif bir hale getirdi.[62]
Evin hemen yanı başında sûfîler için bir hankah ve ilimle meşgul olanlar için de bir medrese bina etti. Bir lahzasını bile taat, tilavet ve tedris dışında geçirmemek için bütün vaktini Kur’ân-ı Kerîm hatmine, ehl-i kalp[63] ile birlikte olmaya, hadis-i şerifleri inceleme ve sahih hadisleri,[64] özellikle de Buhârî’yi ezberleme gibi hayır işlerine tahsis etti.
Zehebî, Gazâlî’nin, Sahîh-i Buhârî’yi Ebû Sehl el-Hafsî’den dinlediğini; Sünen-i Ebî Dâvûd’u Kadı Ebü’l-Feth et-Tûsî’den dinlediğini; son olarak yaptığı işlerin, hadis öğrenimine yönelmek, ehl-i hadisin meclislerine devam etmek ve Sahîhayn’ı mütalaa etmek olduğunu belirtir.
Hadislere yönelmesinin sebebi, herhalde ulemanın ve hadisçilerin kendisini ve İhyâ isimli eserini tenkit etmeleri olsa gerek. Bununla beraber, âlimlerin de dediği gibi İhyâ, kitapların en nefisi ve en güzelidir.[65]
O, insanı hayrette bırakacak derecede değerli[66] ve güzellikte son noktadır.[67] Zehebî imamı gazali kimdir kısaca anlatırken ardından şöyle der[68]. “Hâlâ âlimlerden bir kısmı bir kısmına muhalefete devam etmekte, biri diğerine reddiyeler yazmaktadır. Ulemanın arasındaki ihtilaf sona ermiş değildir.
Bir âlim kalkıp diğer bir âlimin ictihadı hakkında söz söyleyebilmektedir. Onların hepsi de yaptıklarında mâzurdurlar ve ecre nail olmuşlardır.
Ancak kim inatla karşı çıkar veya icmâdan ayrılırsa, onlar için bir ecir olmadığı gibi mâzur da sayılmazlar. Bütün işler nihayetinde Allah’a döner.”[69]
İmam Gazali Vefatı
İmam Gazâlî, 14 Cemâziyelevvel 505’te (18 Aralık 1111) Pazartesi günü Tûs’un[70] bir kasabası olan Taberan’da Rabb’inin rahmetine kavuştu.
İmam Gazâlî büyük kısmını zikir, taat ve Kur’ân-ı Kerîm okumakla geçirdiği gecenin sabah namazı vaktinde abdest tazeleyip namazını kıldı, sonra yanındakilerden kefen istedi. Kefeni öpüp yüzüne sürdü, başına koydu:
“Ey benim Rabbim, mâlikim! Emrin başım gözüm üzere olsun” dedi; odasına girdi. İçeride, her zamankinden çok kaldı. Dışarı çıkmadı. Bunun üzerine oradakilerden üç kişi içeri girince, İmam Gazâlî’nin kefenini giyip yüzünü kıbleye dönüp ruhunu teslim ettiğini gördüler.[71] Başı ucunda şu,manadaki beyitler yazılıydı:
İmam Gazali Ahiret Hayatı
İmam Gazâlî, kendisini mezarın içine Şeyh Ebû Bekir en-Nessâc’ın koymasını vasiyet etmişti. Şeyh bu vasiyeti yerine getirip mezardan çıktığında hali değişmiş, yüzü kül gibi olmuş görüldü. Oradakiler,
“Size ne oldu? Niçin böyle sarardınız, soldunuz efendim?” dediler. Cevap vermedi. Israr ettiler, gene cevap vermedi. Yemin vererek tekrar ısrarla sorulunca, mecbur kalarak şunları anlattı:
“İmamın naaşını mezara koyduğum zaman, kıble tarafından nurlu bir sağ elin çıktığını gördüm. Hafiften bir ses bana şöyle seslendi: Muhammed Gazâli’nin elini, Seyyidü’l-mürselin Muhammed Mustafa ﷺ eline koy.’
Ben denileni yaptım. İşte mezardan çıktığımda benzimin sararmış, solmuş olmasının sebebi budur. Allah ona rahmet eylesin.”[72]
İmam Gazali Eserleri Nelerdir?
İmamı Gazali eserleri, risale ve reddiyeleriyle birlikte 500’e yakın kitap olduğu hakkında bilgiler vardır. Mısırlı bilim adamı Abdurrahman Bedevî yapmış olduğu araştırmalara göre, Gazâlî’nin 457 adet kitap yazdığını belirtir. Ancak günümüze kadar ulaşan eserlerinin sayısı yetmiş beş tanedir.
İmam Gazali hayatı ve eserleri arasında İhyâü Ulûmi’d-Dîn, Gazâlî’nin en çok bilinen ve en büyük eseridir. Bu kitapta fıkıh ve tasavvuf konuları ele alınmıştır. Arapça’sı dört cilttir. Her ciltte on kitap mevcut olup toplam kırk kitaptan oluşur.
Kitabın mukaddimesinde (ilim bahsinde) bu kırk kitap sayılmakta ve neden bu tertip üzere yazıldığı belirtilmektedir.
İmam ı gazali eserleri listesinin ilk kitabı olan İhyâ, ilim kitabıyla başlar, ölüm ve ahiret kitabıyla biter. İki kitap arasında bir müminin günlük hayatında ve ömrü boyunca muhatap olacağı bütün ibadet, ahlâk, hüküm, muamelat ve edepler zâhiri ve bâtınıyla işlenmektedir.
İhyâ, her müminin evinde, elinde, gönlünde bulunması gereken bir kitaptır. İhyâ, adından da anlaşılacağı üzere İslâm ilimleriyle ve edebiyle bütün insanlığı ihya edecek bir kitaptır.
Çünkü o, önceden yaşanmış ve şimdi yaşanması istenen İslâm ahlâkını en güzel şekilde işleyen bir ilim ve irfan hazinesidir; amel ve edep kitabıdır, kalpler için rahmet eczanesidir.
İhyâ, yazılışından bu yana İslâm dünyasında en çok okunan kitaplar arasındadır. Kitabın çeşitli şerhleri yanında değişik dillere ve Türkçe’ye yapılmış tercümeleri mevcuttur.
İnşallah İhyâ’nın tamamı muhammedfurkan.com olarak tarafımızca bu minval üzere tercüme edilerek siz kıymetli okuyucularımızın istifadesine sunulacaktır.
İmam Gazali Eserleri Listesi | |
---|---|
el-İmlâ alâ Müşkilâti’l-İhyâ | İhyâ’da anlaşılmayan veya yanlış anlaşılan konuları açıklamak için yazılmıştır. |
el-Münkız mine’d-Dalâl | Bu kitabında, hakikate nasıl eriştiğini, tasavvuf yoluna neden girdiğini anlatmakta ve bazı fırkaları inceleyerek tenkit etmektedir. Kendi hayat seyrini anlattığı özlü bir eserdir. |
Makâsıdül-Felâsife | Felsefeyi tenkit etmeden önceki incelemesidir. |
el-Müstasfâ fî İlmil-Usûl | Usûl-i fikha ait konular içerir. |
Tehâfütül Felâsife | Aristo felsefesine tenkit amacıyla yazılmıstır. |
el-İktisâd fil-i’tikâd | İtikad konularını içerir. |
Kimyâ-yi Saâdet | İman ve ahlâka ait konuları içerir. İhyâü Ulâmi’d-Dîn kitabının kısa bir Farsça’ya çevrisi niteliğini taşır. |
el-Kistâsül-Müstakîm ve Fedâihül-Bâtıniyye | Bâtinîler’e reddiye ve tenkit olarak yazılmıştır. |
Bidâyetül-Hidâye | Din ve ahlâk bilgilerini öğreten bir kitaptır. |
Mi’yârül-İlm | Mantıkla ilgilidir. |
Mihakkün Nazar fi İlmil-Mantık | |
Şifâül-Alîl fil-Kıyâs ve’t-Ta’lîl | |
Mişkâtül-Envâr | Nûr âyetinin tefsiridir. |
Tefsîru Yakuti’t-Te’vîl | |
Cevâhirü’l-Kur’ân | |
el-Basît | Şâfiî fikhina aittir. |
el-Vasît | Şâfiî fikhina aittir. |
el-Vecîz | Şâfiî fikhina aittir. |
Maksadül-Esnâ fî Şerhil-Esmâil-Hüsnâ | Esmaül Hüsna şerhidir. |
el-Madnûn bih alâ Gayri Ehlih; Mîzânü’l-Amel | |
Faysalü’t-Tefrika Beynel-İslâm ve’z-Zendaka | |
İlcâmül-Avâm an İlmil-Kelâm | |
el-Müstazhirî | |
er-Reddül-Cemîl alâ Sarihi’l-İncîl; Kitâbü l-Erbaîn; Minhâcül-Abidîn | |
Eyyühel-Veled | |
Mükâşefetül-Kulûb | |
Nasîhatül-Mülûk | |
edDürcü l-Merkûm bil-Cedâvil | Bâtınîliğe karşı reddiye olarak yazılmıştır. |
el-Menhûl fi İlmil-Cedel | |
Mafsalü l-Hilâf | |
Hüccetül-Hak[73] |
İmam gazali biyografi makalesinin sonunda geldik. Allah Teâlâ, İslâm ümmetine bunca nadide eserleri hediye eden bu yüce zata bütün Müslümanlar adına en âli makamları ve en güzel mükâfatları ihsan buyursun. Bizleri de kendisine hayrü’l-halef ve cennetinde komşu yapsın. Âmin.
İnşallah İmam gazali kimdir eserleri ve hayatı konulu makalemizi yararlı bulmuşunuzdur. Sosyal ağlarda paylaşarak daha fazla kişinin öğrenmesine vesile olabilirsiniz. Selametle…
Kaynakça
- İmam Gazâlî’nin kısa hayat hikâyesini Dr. Mahmud Mustafa Halâvî’nin Minhâcül-Âbidîn’in tahkikli neşrinin (2. bs., Beyrut 1997) girişinde hazırladığı tanıtım yazısı ve ilave bilgilerle sunuyoruz.
- Gazâlî bazı eserlerinde şöyle der: “Bazıları benim nisbetimi ‘el-Gazzâlí’ şeklinde ifade ederler, halbuki Gazâle köyünden olmam sebebiyle benim nisbetim ‘Gazâlí’ şeklindedir (bk. Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/277).
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/10.
- Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyật, 1/274; İbn Hallikân, Vefeyâtül-Asyân, 4/216.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- İbn Kesîr, el-Bidâye veľn-Nihâye, 12/174.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/335.
- Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/274; İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217. Râzekânî, Tûs’un nhiyelerinden bir belde olan Râzekân’ın nisbesidir (bk. Yâkut el-Hamevî, Mu’cemül-Büldân, “Râzekân” md., 3/14).
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323; İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/11.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/11.
- Zehebî, Aslâmü’n-Nübelâ, 19/335. Bunlarla ilgili bilgiler ve Gazâlî’nin yol kesen harâmilerle macerası hakkında bilgi edinmek için Sübkî’nin Tabakâtü’ş-Şâfiiyyetil-Kübrâ’ sına bakınız.
- Gazâlî, Cürcân’a gittiğinde yirmi yaşının altındaydı. Orada kaç yıl kalıp hocası Ebû Nasr el-İsmaili’den fıkıh tahsil ettiğini bilmiyoruz.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/11.
- Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyât,1/274.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/11
- Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyât,1/274; İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/11; İbn Hallikân, Vefeyâtül-Asyân, 4/217; Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217; Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/274; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân, 4/217.
- İmam Cüveynî’nin hayatı hakkında bilgi için terâcim kitaplarına bakınız.
- Kerim Özkul, el-Aklu fil-İslâm, s. 38.
- Gazâlî, Teysîru Şeyhi’l-Arz, s. 8.
- Asker-Nîşâbur: Horasan’da bulunan meşhur şehir. Bu şehirde, el-Asker denilen bir mahalle vardır. Asker ise, ordunun şehre girmek için geldiği zaman toplandığı yerdir (bk. Yâkut el-Hamevî, Muộcemül-Büldân, 4/124).
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-Asyân, 4/217; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/1275.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217; Safedî, el-Vâfi bil-Vefeyât, 1/275.
- Zehebî, Aʻlâmü’n-Nübelâ, 19/323.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217; Safedî, el-Vâfî bi 7-Vefeyât, 1/275.
- Zehebî, Aʻlâmü’n-Nübelâ, 19/323; İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/174; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/275.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/275.
- Safedî, el-Vâfi bil-Vefeyât, 1/275.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12; Safedî, el-Vâfi bil-Vefeyât, 1/275.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/13.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/13.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/329.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-Asyân, 4/217; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/275.
- İbnül-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/275.
- Sübkî, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyeti’l-Kübrâ, 4/217; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/275.
- el-Münkiz mine’d-Dalâl, s. 130; Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/330.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217; Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyât, 1/275.
- Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyât, 1/275.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/17.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12; Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/324.
- İbnül-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/217; Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât, 1/275
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/330, 334; Makdisî, el-Maksadül-Esnâ, s. 8.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/334; İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12; Safedî, el-Vâfîbil-Vefeyât, 1/275.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/334; Safedî, el-Vâfî biz-Vefeyât, 1/275; İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/317.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/127.
- Safedî, el-Vâfî bil-Vefeyât, 1/275.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/324.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/218.
- Fahrülmülk’ün vefatı hakkındaki bilgiler için bk. İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/167.
- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/174.
- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 12/174; İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/218-219.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/12.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/218.
- İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-Zeheb, 4/13.
- Safedî, el-Vâfî bi l-Vefeyât,1/275.
- Zehebî, A’lâmü’n-Nübelâ, 19/342.
- Zehebî, Aʻlâmü’n-Nübelâ, 19/327.
- İbn Hallikân, Vefeyâtül-A’yân, 4/219.
- Evliyalar Ansiklopedisi (ed. İlhan Apak), İstanbul: Türkiye Gazetesi, 1992, 6/274.
- Evliyalar Ansiklopedisi, 6/275.
- Gazâlî’nin eserleri hakkında geniş bilgi için bk. H. Bekir Karlığa, “Gazzâlí”, DIA (Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi), 13/518-524.