İçeriğe geç

Taziye Evi Türkiye

    Dünyanın bin türlü halinden biri deprem. Japon deprem uzmanı Profesör Shinji Toda’nın “Dünyanın en büyük kara depremlerinden biri” olarak nitelediği, geçtiğimiz ay yaşadığımız deprem ise başlı başına büyük bir afet. Ülkenin üçte birini doğrudan etkileyen; 10 ilde on binlerce cana mal olan, yüzbinlerce insanı evsiz bırakan asrın afeti…

    Hepimizin bir yakını, tanıdığı, akrabası vefat etti. Geride kalanlar hepimizin kardeşi. Giyecek hırkaları, içecek bir tas sıcak çorbaları hepimizin derdi. Depremin ilk günlerinde nasıl birlik olduysak, nasıl kardeşlerimiz için gözyaşı dökerek elimizde, evimizde ne varsa dernekler aracılığıyla onlara göndermeye, yaralarına bir nebze olsun merhem olmaya, yiyecekleri bir lokma ekmeği de biz ulaştırmaya çalıştıysak, aynı gayreti göstermeye devam etmeliyiz. Çünkü bu yaralar ancak zamanla sarılacak. Yolumuz uzun. Vereceğimiz desteğin belki de en önemlisi, manevi destek. Ailesini, sevdiklerini, her şeyini kaybeden kardeşlerimiz için “biz varız” cümlesini duymaktan daha anlamlı ne olabilir? Kardeşlerimizin yarasını sararken, aslında kendi yaralarımızın da iyileşiyor olduğunu göreceğiz. Zira birbirimize en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman dilimindeyiz. Biz artık kocaman bir taziye eviyiz.

    Diğer meselelere, açıklanması gereken hadiselere, gündemlere elbet sıra gelir. Bizim kulaklarımızı fitneye, çatlak seslere tıkayarak, şu sıralar yardımlaşma ve dayanışmadan başkasını düşünmememiz gerekir. Ta ki hep birlikte yeniden ayağa kalkana dek…