Kıyamet alametleri eşrât-ı sâat denen bazı tuhaf ve olağanüstü olaylardır. Bunların meydana geleceğini Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bildirmiştir. Kıyamet alametleri maddeler halinde şöyledir:
- Din konusunda bilgisizliğin her tarafa yayılması, sarhoşluk veren şeylerin içilmesi, zina ve benzeri kötülüklerin çoğalması, öldürme olaylarının artması. Bunlara “kıyametin küçük alametleri” denir.
- Müminlerin nezleye tutulmuş ve kafirleri sarhoş olmuş gibi yapacak dumanın çıkması.
- Deccal adında bir şahsın türeyip tanrılık davasında bulunması ve sonra öldürülmesi.
- Ye’cuc ve Me’cuc adında iki milletin yeryüzüne yayılarak bir müddet bozgunculuğa çalışması.
- Hz. İsa’nın gökten inerek bir müddet Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem şeriatı ile amel etmesi.
- “Dabbetü’l-arz” adında canlı bir yaratığın yerden çıkarak insanlara karşı sözler söylemesi.
- Yemen tarafından korkunç bir ateş çıkarak etrafa dağılması.
- Doğu ile batıda ve Arap yarımadasında birer büyük yer çöküntüsü olması.
- Güneşin az bir zaman için battığı yerden doğması.
Bunlara da kıyametin büyük alametleri denir.
Bütün bu olaylar yüce Allah’ın kudretine göre, hiçbir zaman imkansız sayılamaz. İçinde yaşadığımız bu alemdeki olayların her biri, acayip bir yaratışın ve büyük bir kudretin nişanıdır, bir üstünlük örneğidir. Artık kıyamet alametleri denilen bu olayları düşünen hangi insan imkansız görebilir.
Bundan önce varlıklarına imkan verilmeyen nice büyük icatlar zaman zaman ortaya çıkmıyor muydu? İnsanların zeka ve çalışmaları sayesinde böyle birtakım büyük ve güzel şeyler meydana geldiği halde, yaratıcımızın büyük kudretiyle artık nelerin meydana gelebileceğini düşünelim.1
“Bütün bunları yaratmak Allah’a güç değildir.”2
Kaynakça
- Büyük İslam İlmihali – Ömer Nasuhi Bilmen
- Kuranı Kerim, İbrahim 14/20