İçeriğe geç

Mutluluk Nedir?

    Bir mutluluk paranoyasıdır gidiyor. Herkes, sürekli mutlu olmak gerektiğini düşünüyor. Kapitalizm de bu isteği abartarak insanı çeşitli hazlara yönlendiriyor. Sanki, sürekli mutlu olmak için dünyaya gelmişiz havası oluşturuluyor. Hâlbuki realite böyle değil. Hz. Âdem’den bugüne kadar sürekli mutlu olan tek insan yok. Bazen hüzün bazen sevinç derken hayat geçip gidiyor. Zaten mutluluk, mutsuzluk sayesinde kendini fark ettiriyor. Mutsuzluklarımız vesilesiyle mutluluk değer kazanıyor. Hüzün ve acıların mutluluğa hizmet ettiğini söylemek istiyorum. Bir duygu merdiveni düşünürsek ve bunun en üst basamağı mutluluk ise ilk basamaklarının bela, hüzün ve acı olması kaçınılmaz. Ama ilk basamaklara basmadan da üste çıkamayız. O halde hayat bir bütün. Sürekli değil ara ara mutluluğa ulaşabiliriz. Bu sebeple mutsuzum demenin bir anlamı yok. Bilakis sadece vakit kaybı. Ayrıca mutlu olması gerektiğini düşünüp de mutlu olamayınca ister istemez mutsuzluk yüzünü gösterir. Çünkü insan, arzularına ulaşamayınca kendini mutsuz hisseder. Dünya gerçeğini anlayıp duygularımızı eğitmek ise insanı gerçekçi yaptığı gibi ayaklarının da yere basmasını sağlar. Belki Tolstoy’un sözüne kulak vermek gerek; “Mutluluk bir alegori; mutsuzluk ise hikâyedir.”